Allah'ın Rahmet ve İnayetine Sığınmanın Adı, Eûzü-Besmele

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 12 Ocak 2024 tarihli ve "Allah'ın Rahmet ve İnayetine Sığınmanın Adı, Eûzü-Besmele" konulu cuma hutbesi yayınlandı.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 12 Ocak 2024 tarihli ve "Allah'ın Rahmet ve İnayetine Sığınmanın Adı, Eûzü-Besmele" konulu cuma hutbesi.

ALLAH’IN RAHMET VE İNAYETİNE SIĞINMANIN ADI: EÛZÜ-BESMELE

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım. Onların yanı başımda bulunmalarından da sana sığınırım.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Bismillâhirrahmânirrahîm  ile başlanmayan her önemli iş, bereketsiz ve sonuçsuzdur.”[2]

Aziz Müminler!

Cenâb-ı Hak, peygamberleri aracılığıyla her türlü sıkıntı ve zorluktan kurtaran, iyilik ve hayır kapılarını açan iki önemli cümle öğretmiştir bizlere. Bu iki cümle, Eûzü-Besmele olarak bildiğimiz        اَعُوذُ بِا للّٰهِ مِـنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيــمِ ve بِسْــــمِ اللّٰهِ الرَّحْمَـنِ الرَّحِيـمِ ’dir. Eûzü-Besmele, “Kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’a sığınırım.”,  “Söz ve işlerime Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlarım.” demektir. Rabbimizin emir ve yasaklarına göre hayatımızı tanzim etme kararlılığını göstermektir.

Kıymetli Müslümanlar!

Eûzü-Besmele, imkânları ve gücü sınırlı olan insanın, sonsuz kudret ve merhamet sahibi Allah’a sığınmasıdır.  Allah’ın her an ve her yerde kendisini gördüğü bilinciyle yaşamasıdır. Eûzü-Besmele, ibadetlerimizin anahtarıdır. Dilimizin süsüdür.  

Eûzü-Besmele ile açılır gönül kapıları Allah’a. Zorlukların üstesinden gelmek için Eûzü-Besmele ile niyazda bulunulur Yüce Mevlâ’ya. Sorumluluklar yerine getirildikten sonra Eûzü-Besmele ile hastalıklara şifa istenir Allah’tan. Bütün tedbirler alındıktan sonra Eûzü-Besmele ile sıkıntılara çare beklenilir Cenâb-ı Hak’tan.

Değerli Müminler!

Eûzü-Besmele, kitaplara ve levhalara sığdırılamayacak kadar değerli ve kıymetli bir hazinedir. Rabbimiz, onları anlayalım ve hayatımızın her alanında kılavuz edinelim diye bizlere göndermiştir. Nitekim tertemiz yaşantılarıyla insanlara örnek olan bütün peygamberler, davetlerine Eûzü-Besmele ile başlamışlardır. İnsanları tevhit ve vahdete Eûzü-Besmele ile çağırmışlardır. Haramlardan, gayri meşru işlerden, kin, nefret ve öfkeden, fayda vermeyen ilimden Allah’a sığınmışlardır. Şeytana, şeytani duygu ve düşüncelere, her türlü şerre ve şer odaklarına karşı Allah’tan yardım istemişlerdir. Yüce Rabbimizin bu husustaki emri gayet açıktır:             وَاِمَّا يَنْزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللّٰهِۜ  “Eğer şeytandan seni kötülüğe sevk edecek bir düşünce gelirse, hemen Allah’a sığın.”[3]

Öyleyse Aziz Müslümanlar!

Bizler de hayatımızın her ânını Eûzü-Besmele ile ilmek ilmek dokuyalım. Eûzü-Besmele ile başlayalım her sözümüze ve işimize. İyiliklerle kuşatalım dört bir yanımızı; yaklaşmayalım hiçbir kötülüğe. Eûzü-Besmele ile öğrenelim ilmi, bilimi ve teknolojiyi. Allah’ın adıyla okuyalım, okutalım. Öğrendiklerimiz bizi Allah’ın rızasına ulaştırsın, dünya ve ahiretimizi mamur kılsın. Eûzü-Besmele ile girelim evimize. Huzur ve mutluluğu hâkim kılalım ailemizde; şiddet ve nefretten uzak duralım her zaman ve her yerde. Eûzü-Besmele ile işyerlerimizi açalım, mesaimize başlayalım. Helalinden kazanıp helale harcayalım; haramdan, kul ve kamu hakkından sakınalım. Eûzü-Besmele birleştirsin gönüllerimizi. Sağlamlaştıralım birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi; aramıza fitne, fesat ve ayrılık sokmaya çalışanlara asla fırsat vermeyelim.

Kıymetli Müminler!

Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) evinden çıkarken, evine girerken, yatarken, kalkarken daima Eûzü-Besmele çekerdi. Eûzü-Besmele ile sözlerine ve işlerine başlar, Eûzü-Besmele ile Rabbine niyazda bulunurdu. Bizler de mübarek üç ayların birincisi Receb’in şu ilk gününde samimiyetle açalım ellerimizi Yüce Rabbimize. Tevazu ile boyun eğelim Cenâb-ı Hakk’a. Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in kendisini örnek almamızı isteyerek yaptığı şu duayla sığınalım Allah’a: Allah’ım! Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s)’in senden istediği bütün hayırları biz de istiyoruz, lütfeyle. Sana sığındığı bütün kötülüklerden biz de sana sığınıyoruz, muhafaza eyle. Yardım sendendir ve dönüş sanadır. Güç ve kuvvet sadece senin yardımınladır.[4]

Dipnotlar:

[1] Mü’minûn, 23/97, 98.

[2] Süyûtî, el-Fethü’l-kebîr, II, 303.

[3] Fussilet, 41/36.

[4] Tirmizî, Deavât, 88.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İslam ve İhsan

BESMELE NEDİR? BESMELENİN ANLAMI VE FAZİLETİ

Besmele Nedir? Besmelenin Anlamı ve Fazileti

EÛZÜ BESMELE (ANLAMI, YAZILIŞI, OKUNUŞU VE ARAPÇASI)

Eûzü Besmele (Anlamı, Yazılışı, Okunuşu ve Arapçası)

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.