Allah'a Ne Yaklaştırır? Allah'tan Ne Uzaklaştırır?

Allah'a (c.c.) ne yaklaştırır? Allah'tan ne uzaklaştırır? İşte Allah'a (cc) yaklaştıran ve uzaklaştıran ameller...

İslâm’da; «Def‘-i mefâsid, celb-i menâfîden evlâdır.» prensibi vardır. Pırıl pırıl, billûr bir bardağa tertemiz sular, berrak ve leziz şerbetler doldurulur ve öyle ikrâm edilirse; o kristal bardağın şeffaflığı, o ikrâmın güzelliğini temâşâ ettirir. Bu çok güzel ve yerinde bir ikrâm olur.  Ancak kirli bir bardağa, zemzem dahî konulsa bütün güzelliğini kaybeder. İkram değil hakaret olur. Aynı şekilde kalpler de eğer kirli ise onunla ne Cenâb-ı Hakk’a kulluk takdim edilebilir, ne de mahlûkāta ahlâkî güzellikler ikrâm edilebilir. Çünkü hepsi, kalbin; kibir, haset, riyâ gibi mânevî kirleriyle mülevves hâle gelir.

Mâlûm; Yaranın üzerine cerahati temizlenmeden merhem sürülse hiçbir faydası olmaz. Çünkü şifâ, ancak temizlenmiş yaraya sürülen merhem ile mümkündür. Bu hakikati ifade için Cenâb-ı Hak; kıyâmet günü tek geçer akçenin kalb-i selîm olduğunu îlân etmiştir. Kelime-i tevhidde de önce «lâ ilâhe» telkini vardır, yani başta kalpten mâsivâ / Allah’tan uzaklaştıran her şey temizlenecek. Ondan sonra «illâllah» tecellî edecek.

ALLAH'TAN NE UZAKLAŞTIRIR?

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ahlâkî terbiyesiyle kulu cennete vâsıl edip cehennemden uzaklaştıracak amelleri bildirdi. Gönülleri;

  • Enâniyet
  • Haksızlık
  • Zulüm
  • Kin
  • İntikam
  • Hırs
  • Tamah
  • Fitne
  • Gurur
  • Kibir
  • Yalan
  • Gıybet
  • Tecessüs
  • Merhamet

ve şefkat yoksulluğu vs… gibi kötü vasıflardan temizledi.

ALLAH'A NE YAKLAŞTIRIR?

Kalpleri;

  • İlâhî muhabbet
  • Merhamet
  • Hizmet
  • Tevâzu
  • Cömertlik
  • Hamiyet
  • Hakşinaslık
  • Adâlet
  • Kanaat
  • es-Sâdık ve el-Emîn
  • olabilmek
  • Hüsn-i zan
  • İhsan
  • İkram
  • Saygı
  • İnsaf
  • Affedicilik
  • İhlâs
  • Vakar
  • Sabır
  • Edep
  • Hayâ gibi vasıflarla süsledi.

Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Mart Sayı: 157

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.