Adamlığın Kısa Yolu Yok

Genç Dergi 118. sayısı ile "adam olmayı" işliyor.

Temmuz sayısında Genç Dergi'de neler var? İşte basın bülteni:

Editörden yazısında dergimizin editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar (kısaca) şöyle diyor:

Bir Yetişelim, Pîr Yetişelim!

İman, ihlas, sabır, rıza, tevekkül, irade, fedakarlık, teslimiyet, dua, namaz, şükür, sevgi, emniyet, ehliyet, vefa, isar, ihsan vs... Köklerimiz bunlar bizim. Medeniyetimizin te- mel direkleri, sarsılmaz sütunlarıdır bunlar. Bu ölümsüz kıymetlerle yetiştiğimiz ve geliş- tiğimiz takdirde içimiz de dışımız da her dem güzellikler sunacaktır aleme.

TÜRKİYE GÜNDEMİ / SALİH YÜZTGENÇ

Haber Başlıkları Şöyle:

İslamofobi Provokatörleri Avuçlarını Yaladı

TEOG Sonuçları Eğitimdeki “Sistemsizliği” Gösterdi

İşsizlik Düşüyor, İş Bulma Ümidi Artıyor

YÖK-MEB Protokolü’nden Bize Ne Çıkar?

Ne Var Ne Yok?

Ramazan’da Gönüllü Oldular

Sosyal Medyaya Terör Ayarı

Mülteci Konusunda Türkiye ve Diğerleri

DÜNYA GÜNDEMİ / BEYTULLAH DEMİRCİOĞLU

Haber Başlıkları Şöyle:

Batıda Yükselen Trend Faşizm

Avrupa Birliği Çöküşün Eşiğinde mi?

İsrail, Hayalindeki Kudüs’ü Resmettigenc_118.sayi

Bir Şantaj Aracı Olarak 1915 Olayları

Dünyanın Çivisi Çıktı; Yeryüzünde Çatışma Yaşanmayan Sadece 10 Ülke Kaldı

Baas-Hamaney Rejimi Rusya İle Birlikte 600 Bin Çocuğu Babasız Bıraktı

Muhammed Ali’nin Kaç Tane Koruması Vardı?

Hindistan’da İnek Bakanlığı Yolda

DOSYA/ MEHMET LÜTFİ ARSLAN

ADAMLIĞIN KISA YOLU YOK

Peygamberler Allah’ın bütün insanlar arasından seçtiği özel insanlardır. Allah’ın mesajını insanlara ulaştırma çabasıyla bezenmiş hayatları bu insanların niye özel olduklarının en güzel göstergesidir. Onlar hayattan murat ne ise onu bulma, yaşama ve aktarmak için yaşamışlar, bu süreçte de sabır, sebat, azim, yokluk, acı, sıkıntı gibi imtihanlarla sınanmışlardır. Allah tarafından seçilmiş insanlar için böyle bir olgunlaşma süreci varsa, adam olmak derdine düşmüş herkes için de benzer bir süreç olmalıdır. Adam olmak için tıpkı peygamberler gibi gayret etmek, azmetmek ve sabretmekten başka yol yoktur. Onların ibret dolu mücadeleleri bizim kendi adamlık mücadelemizde istifade edeceğimiz derslerle doludur.Sıkıntı çekmeden, çalışmadan, gayret etmeden adam olunmaz. Dosyamız işte bu gerçeği peygamberlerin hayatlarından örneklerle aktarma amacı taşıyor ve “Adamlığın Kısa Yolu Yok” diyor.

UFKA DOĞRU / AYDIN BAŞAR

GÖNÜL USTASI

Gönül Ustası’nı Üsküdar’da bulunan İslam Araştırmaları Merkezi’ndeki (İSAM) odasında ziyaret ettim. Kabına sığmayan bir sevinç hali içerisinde ellerini öptüm ve sohbetlerine nail oldum. Hocamız o gün bakmaya kıyamayacağım kadar güzel basımı ile göz dolduran, içeriği ile de ruhumu doyuran üç ciltlik Şifa-i Şerif Şerhi kitabını ve bunun yanında diğer çocuk kitaplarını fakire hediye etti. Sevincim birkaç misli artmış ve bu güzelliği hak edecek ne yaptığımı düşünmeye başlamıştım.

PORTRE / YUSUF TEMİZCAN

Sözü Yumruğundan Etkili Adam: Muhammed Ali

Müslümanlığı seçtikten sonra sergilediği örnek tutum ülkesinde ve başka yerlerde pek çok kişinin hidayetine vesile oldu. Kıymeti sadece Müslümanlar için geçerli değildi elbette. ABD Başkanı Obama, Ali’nin vefatının ardından yaptığı açıklamada “Kahramanımı kaybettim” dedi. Eldivenlerini ve bir fotoğrafını çalışma odasında uzun süredir tuttuğunu açıkladı. Pek çok Hollywood yıldızı açıklama yaptı, cenaze merasimi günlerce sürdü. Türkiye’den de Cumhurbaşkanlığı düzeyinde katılım oldu.

KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL

SÜPER STARA DUA

Kabul olacak bir duâm olsaydı devlet başkanı için ederdim; o istikâmet üzere olsa, tebaası da düzgün olur, diyor ya İmam-ı Âzam; âcizâne, Müslüman ya da gayr-i müslim, insanları bir şekilde kendisine hayran etmiş herkes için duâ etmek îcap ediyor diye düşünüyorum. Müslümana şuur ve takvâ kıvamı, gayr-i müslime de hidâyet için… Ki, sevenlerinin de bu hakîkatlere erme kapıları açılıversin…

MİNYEHLİ / ABDULLAH YALNIZ

PATATES YERKEN ÖLEBİLİYORUZ

En basit düzeydeki idarecilik vasfından tutun, en üst düzeydeki yöneticilik pozisyonuna kadar; tüm makamlar ve mevkiler belirli bir zaman içindir. Bir rüzgâr gibi gelir, fırtına gibi geçer. Havası ve forsu, ancak bir bekçinin ibrik üzerindeki tasarrufu kadardır. Buna rağmen, bir makama geldiğinde orasının, “gelip geçiciliğini” kısa sürede unutanımız çoktur.

RAHLE-İ TEDRİS / AYŞE YAZICILAR

GAYEN ATANMAK DEĞİL ADANMAK OLSUN

Bizim medeniyetimizde “bir âlimin eğitiminden geçmek, terbiye olmak” manasında kullanılan “rahle-i tedristen geçmek” deyimi vardır. Uzun bir süre, sebat, azim ve kararlılık isteyen, talibin hayatını kuşatan bir adanıştır rahle-i tedristen geçmek. Okuma tahammülünün yüz kırk karaktere hatta emojilere indirgendiği bir hız çağının “rahle-i tetris”inden geçmek ise daha keyiflidir.

TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL

SÜLEYMAN’IN AYAKKABISINDAKİ BAYRAM

Bayramlar en çok çocuklara yakışır. Eskiden yeni giysiler bayramlara denk getirilirdi, zaten sürekli yeni bir giysi alınamazdı. Heyecanla bayramlıklarımızı beklerdik. Geceden bayramlıklarımızı katlar, başucumuza koyar, bayram namazını beklemeye koyulurduk. Yeni olanlar bayrama özeldi. Yeninin kokusu ile gelirdi bayramın sevinci de. Ne mutlu bayramı bayram gibi karşılayanlara…

SEYYAH / ADEM ÖZKÖSE

Afganistan’a Yolculuk -17

Amerika’nın Aradığı Adamla Röportaj

Ben en azından üzerimizi ararlar, fotoğraf makinamı kontrol ederler diye düşünüyordum. Fakat yanılmıştım. İlk defa direnişçi bir liderle üzerimiz aranmadan görüşme yapacaktım. Hem de Amerika’nın en çok arananlar listesinde ilk on kişinin arasında bulunan biriyle…

GÖNÜL DERGÂHINDAN HİKMETLER / OSMAN NURİ TOPBAŞ

Mahlûkat içinde eğitime en çok muhtaç olan, insandır. Hayatta en zirve sanat da, insan yetiştirmektir. Allah Teâlâ, en büyük insan terbiyecileri ola- rak peygamberleri göndermiştir. Yani eğitim (terbiye) hizmeti, bir peygamber mesleğidir. Mes’ûliyeti ağır, fakat ecri büyüktür.

Hazret-i Mevlânâ şöyle buyurur:

“Belâlardan çoğu peygamberlere gelir. Çünkü ham adamları yola getir- mek, zaten belâdır.”

CAN DAMLALARI / ALİCAN TATLI

Sadık Bir Âşık Olmak İstersen…

“Büyüyünce Türk Olacağım”

Dost

Halil İbrahim Bereketi

Dilenci ve Turgenyev

MÂNEVÎ KİŞİLİĞİN İNŞÂSI / DR. ÂDEM ERGÜL

SIĞIN YÜCE RABBİNE!

Hakk’a sığınmak, hem fiilî vazifeleri yerine getirmek ve hem de sözlü bir tazarru ve niyazla O’nun hıfz-u emânına girmek şeklinde gerçekleşecektir. Sığınmayı sadece söylenen dua kelimeleri ile sınırlı görmek, sünnetullahı (Allah’ın kâinatta cereyan eden kanunlarını) yanlış ve eksik anlamaktır.

KELİMELER / RABİA GÜLCAN KARDAŞ

RAMAZAN İÇİN ŞARKI

Bir yanda inşa ettiğimiz sanal kişiliğimizle, imajımızı pazarlıyoruz bir yanda bu imaja sığmayan gerçekler için kılıflar üretiyoruz. Durup düşünme vakti. Ne yapıyorum, neden yapıyorum? Eskimeyecek o soru daha fazla ilgiyi hak etmiyor mu: Bu gidiş nereye? Nelere şarkı yazıp aslını yaşamaktan vazgeçiyoruz, bu Ramazan inşallah fark etmiş olarak bayrama erişenlerden oluruz.

KLİNİK PSİKOLOG / MEHMET DİNÇ

DÜNÜN DEĞERLERİ, BUGÜNÜN İMKÂNLARI

Bugün düne göre imkânlar daha fazla, işler daha kolay olduğu halde çok insan daha mutsuz bir hayat sürüyorsa bir şeyler kayboluyor sanki. Bulup çıkarmak lazım diye düşünüyorum. Kendimize dönüp bir bakalım. Kanaat olabilir, sabır olabilir, şükür olabilir, tevekkül olabilir, tevazu olabilir, teslimiyet olabilir her ne ise bizde kayıp olan onun peşine düşelim.

SÖYLENMELER / AYŞEGÜL GENÇ

GÜLÜMSEMEYİ KALDIR, NE KALIR GERİYE :)

Çok şükür ki gülümsemek itaat etmek demek değildir :) Gülümsemek ‘kimsesizlik’ halini çekilir kılar sadece :)

EZHAR-I HAKİKAT / SELİM TİRYAKİOL

MEYVE VE SEBZE

İnsan dili bir mucizedir. Bu mucizede yapılan hiçbir hareket boşa yapılmamıştır. Burada her bir unsurun anlama yansıyan değeri vardır. Bunu şöyle de söyleyebiliriz: Lafızdaki her değişiklik mânâdaki bir değişikliğe tekâbül eder.

YARIM DERVİŞ / SİNAN ÖZGENÇ

GERÇEK İSLAMİ DURUŞ

Müslümanlar olarak bizlerin, doğrunun yanında yanlışın karşısında durmak gibi bir vecibemiz var. Gerçek İslami duruş budur. Birisi, sırf bizim dinimizden diye, sırf bizim klanımızdan diye onun her yanlışını savunamayız. Yoksa yarın öbür gün bir başkası çıkar, mesela: Teravih namazının sekiz rekât olarak da kılınabileceğini söyleyenlere karşı; (haşa) sanki kendisi de bir küçük ilahmışçasına “Bak sekize indirmeye kalkma, kafamı bozarsan otuz dörde çıkarırım” diye haddi aşabilir.

BEYTÜLHİKME/ASIM GÜLTEKİN

ZARİFOĞLU NELER TAVSİYE EDİYOR?

Zarifoğlu Salih Baba Divanı’ndan (Rabıta-i Nakşi Hayali) bahsederken rahmetli babam da Nakşi idi der. Yunus Emre, Niyazi Mısri, Kuddusi Baba, Pir-i Sami, Aktar Hacı İbrahim Ağa’nın isimleri geçer. Fehmi Kuyumcu’nun hazırladığı Evliyanın Dilinden isimli tasavvufi şiirler derlemesini tasviye eder. Merhum Mustafa Asım Köksal’dan alıntı yapar. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) de şiir söylediğini Cündeb Radiyallahu anh’tan nakleder.

BAGOMOYO / HAŞİM AKIN

CENNETİN ANAHTARI KİMDE?

“Benim cebimde cennetin anahtarı olsaydı, kendim önden girmek yerine bunu önce şu mescidin inşasında emeği geçen Türklere verirdim.” Sonra devam etti; “Yıllardır ben de bu köye bir mescit yaptırmayı düşünmüştüm. Ama ben yaptırsam, köyümde adımın yaşaması için yaptıracaktım. Bunlar sadece Müslüman kardeş olduğu için, yaptılar…”

SERZENİŞ / YUNUS EMRE AVŞAR

SERİ ÜRETİME DEĞİL İNCE İŞÇİLİĞE TALİBİZ

Çağın gidişatına söz söylemelerde birinciyiz. İnsanın, zamanın ve mekânın bozulduğunu dillendirmeyen yok denecek kadar az. Bir bozukluk var mı? Evet… Taşın altına elini koyan, bu gidişatı düzeltmeye yeltenen var mı? Eh işte...

B-İLGİNİZE / SEVİLAY KÖSEBALAN

VAROLMANIN MÜKEMMEL OLMAYAN HALLERİ

“Bir şey haddini aşarsa, zıddına inkılab eder” Ahmet Cevdet Paşa / Mecelle

GEZİ-YORUM / HANDE BERRA

KURU KAFALAR DİLE GELDİĞİNDE

Köşede bir adam kağıttan biblolar yapıp boyuyor. Öyle basit bir çalışma değil, eski bir sanatın izleri bunlar. İtalya’da herkes kendi halinde, insanları baştan aşağı süzüp inceleyen yok. Şehirler geçmişine sadık, sokaklar tenha, yollarda ne bir taksi ne de bir otobüs.

MİKRO ALEMDEN MAKRO ALEME / MUAZ ERDEM

GÜNEŞİN BATIDAN DOĞDUĞU GEZEGEN

Dünya’nın kardeşi olarak bilinen Venüs, insanoğlunun ilgisini en çok çeken gezegen- lerden olmalı. Çünkü Venüs, en çok uzay aracı gönderilen ve yüzeyinde en fazla insan yapımı araç bulunan gezegen olma özelliğine sahip. Her ne kadar önümüzdeki yıllarda bu özelliğini Mars’a kaptıracak olsa da bu böyle.

BKZ: SURİYE / SAMİ YAYLALI

Suriye ismi, Asurlulardan gelmekte. Mezopotamya’nın ilk medeniyetlerinden olan Asur medeniyeti, Kuzeybatı Mezopotamya’da yer almış ve bu bölge tarih boyunca batı ve doğu kaynaklarında Asuriye diye anılmıştır. Zamanla bu ifade Suriye haline geldi. 2011 Suriye iç savaşından önce nüfusu 21 milyondu, bugün bu sayının kaça düştüğü tam olarak bilinemiyor. Başkenti Şam olan Suriye’nin nüfus yönüyle en kalabalık şe- hirleri Halep ve Şam’dır. Tarih boyunca birçok devletin denetimine girmiş olan bölge günümüzde 1970’ten beri Baas Partisi’nin daha doğrusu Esed ailesinin yönetimindedir. 46 yıldır ülkeyi Hafız Esed ve oğlu Beşar Esed yönetti. Ülke 2011 yılı itibariyle Arap Baharı hareketlerinin devamında iç savaşa girdi. Savaş henüz bitmiş değil ve ölü sayısı yüzbinleri aştı.

SPOR / BÜLENT ŞİRİN

TOP VE TÜFEKLE YENEMEDİK, FUTBOLLA DENİYORUZ

Barış, dostluk ve kardeşlik tesis etmek ve buna sporu vesile kılmak istiyorsanız, insanların zihin dünyasında gerçek anlamıyla spor olarak yer alan branş ya da branşlarla bunu denemelisiniz.

SORDUK-ÖĞRENDİK / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR

GENÇ’in Kampları Başkadır!

GENÇ TİŞÖRTLER HAZIR!

HER GENÇ MUTLAKA OKUMALI

Dergim Var, Derdim Var! / Metin Açıkgöz

Çizgisi Belli / Şeyma Albayrak

GÖNÜLLÜ Haberler

Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberlerin başlıkları şu şekilde:

GENÇ İftarlar Müthişti!

Medine Müdafaası Hiç Bitmeyecek!

Bi İftar!

UGED’den Dünya Bizi Bekliyor Projesi

Ramazanın Bereketi Yazın Neşesi Olsun!

Bursa Gençlik Şöleniyle Şenlendi

GENÇ Kamp 2016 Başlıyor!

BİLİŞİM – NET / MUHAMMED MURAT TUTAR

DİJİTAL EKRANLAR UYKUNUZU KAÇIRMASIN!

TWİTTER HESABINIZI TEMİZLEYİN / AYIN SİTESİ: “TWOOLBOX.COM”

Windows 10 İçin Geri Sayım!

Facebook’ta Canlı Yayın Yapın

Microsoft Linkedin’i Satın Aldı

Eski Tweetlerinizi RT Edin

Facebook’tan İntiharı Önleme Merkezi

FOTOĞRAF / HALİL İBRAHİM KURUCAN

TARİHÎ VESİKA OLARAK FOTOĞRAF

İnternetin ve buna bağlı olarak sosyal medyanın yaygınlaşması bir çok şeye çok kolay ulaşmamızı sağlıyor. Fotoğrafl ar da bunlardan birisi oldu. Son zamanlarda bir çok mecrada İstanbul’u veya Eminönü’nü veya başka bir şehri hiç böyle görmediniz tarzında haberler eski fotoğrafl ar eşliğin- de yayınlanıyor. 40-50 yıl önce çekilmiş eski fotoğrafl ar bazen yenisiyle birlikte kıyaslanarak yayınlanıyor ve çok da ilgi çekiyor. Bazen o kadar eskiye bile gerek kalmadan 10 yıl öncesinin fotoğrafl arı bile hızlı değişim ve dönüşümü çok belirgin şekilde gözler önüne serebiliyor. Geçti- ğimiz ay başında bir öğrenci grubuyla 4 günlük bir Kudüs ziyaretimiz oldu. Ziyaret sırasında rehberimizin önemle üzerinde durduğu bir konuyu sizinle paylaşmak isterim; “Buralara gelin, ziyaret edin, Kudüs’ü boş bırakmayın. Ayrıca bol bol fotoğraf çekin ve bugün itibariyle Kudüs’ü kayıt altına alın. Bunların hepsi yarın ihti- yaç olduğunda tarihi birer vesika olacak.”

YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU

Usta yazar Metin Karabaşoğlu, yazar adaylarının gönderdiği yazıları yorumluyor. Birbirinden güzel, taze hikâyeler Karabaşoğlu’nun elinden geçme; tavsiyesini alma imkânı buluyor!

‘Ayın Yazısı’ Olarak Seçtiklerim

SALİHA OKTAY: İnsanın bu dünyadaki yolculuğunu, yüzyüze olduğu nimetleri, insanı insan yapan asıl sırrı, imanın ha- yatın içindeki yerini ve değerini gayet güzel hikâye eden bir deneme gönder- mişsin. Uzunca bir yazı olmakla birlik- te, kendini rahatça okutması takdire değer. Cümlelerinin kısa ve akıcı olma- sı; buna karşılık anlam bütünlüğünü koruması da. Elbette aşılması gereken hatalar da yok değil; ki sabırla devam ettikçe, onları da adım adım aşarsın inşaallah. Sözün kısası, yazını genel olarak takdire değer ve ‘Ayın Yazısı’ olarak seçilmeye lâyık buldum. Tebrik ediyor, sabırla ve gayretle yazıya dair yürüyüşünü sürdürmeni bekliyorum.

KEREM GÜMÜŞ: ‘Duygusal istismar’a dair açıklayıcı ve uyarıcı bir yazı ka- leme almışsın. Yazı, bu olguyu, se- beplerini, hangi şekillerde karşımıza çıkabildiğini izah bakımından başarılı. Ama ‘çözüm’ olarak çok kısa ve bu tarz yazılarda hep gördüğümüz klişeyi tekrarlayan bir düzeyde kalmış. Böyle olguları daha özgün biçimde ele alıp, çaresini de bu özgünlük içinde suna- bilsek ne güzel olur. Ki, diğer yazını bu açıdan daha başarılı buldum. ‘Ölümün inkârı’ üzerine kurulmuş modern ha- yat algısına karşı ‘ölümü’ unutmadan hayatı anlamlandırma dersi içeren bir yazı... Bu yazını, ‘Ayın Yazısı’ olarak seçtiklerim arasına koyuyorum. Tebrik ediyorum. Sabırla, gayretle devam...

AHMET ÇALIK: Düşüncemizi kelime kalıplarına dökerek ifade ettiğimiz için, zihnimize ve dilimize buyur etti- ğimiz kelimelere ziyade dikkat etme- miz gerektiğini örnekleyerek gösteren güzel bir yazı kaleme almışsın. Uyarıcı ve uyandırıcı bir yazı. Elbette daha da iyilerini yazabilirsin, ama bu ya- zını da içeriği, dikkate davet etmesi ve özgünlüğü itibarıyla ‘Ayın Yazısı’ olarak seçtiklerim arasına alıyorum. Tebrikler...

BERAT ENES ERTÜRK: Vakıflara, vakıf- lar üzerinden karşımıza çıkan insanî hassasiyetlere dair bir yazı kaleme almışsın. Yazıyı, dil ve anlatım olarak zayıf bulduğumu söylemeliyim. Hep duyageldiğimiz sözleri aşan, özgün bir anlatım beklerdim ve beklerim. Ama verdiğin bilgiler ziyadesiyle önemli; bizi ‘insaniyet’ noktasında dikkate ve rikkate davet ediyor. Bu sebeple yazını ‘Ayın Yazısı’ adayları arasına alıyorum. Ama unutma; dil ve anlatımda ilerle- mek için çok çalışmalısın.

ÖDÜLLÜ TEST/ AYŞE YAZICILAR

10 SORUDA Muhammed Ali

23 Temmuz’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, İhsan Süreyya Sırma’nın 5 cilktlik Müslümanların Tarihi kitabını hediye ediyoruz.

http://www.gencdergisi.com/odullu_test.html

Geçen Sayının Talihlisi: Deniz Hatice Ağca

***

Temmuz ayı röportajlarımız ise şöyle:

Münir Arıkan: "Fıtratını Bilen Haddini Bilir" Konuşan: Salih Yüztgenç

Kenan Sofuoğlu: “Her Bir Acı Beni Daha da Güçlendirdi” Konuşan: Yusuf Temizcan

Emre Topoğlu: "Hedefimiz Hakk’a Adanmış Gençlik" Konuşan: Salih Yüztgenç

Adem Özköse: "İnsan Okuyarak Öğrenir Severek Anlar" Konuşan: Salih Yüztgenç

AsoOmii Jay: “BEN BİR MÜSLÜMANIM VE BU BENİ İYİ BİRİSİ YAPIYOR!” Konuşan: Hatice Sarı

***

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.