1915 Olayları ve Sözde Ermeni Soykırımı Yalanı

Ermeni soykırımı iddiaları gerçekleri yansıyor mu? Tarihi kaynaklar 1915 olayları ve sözde Ermeni soykırımı iddiaları hakkında ne diyor? Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu anlattı.

Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Trakya Üniversitesince çevrim içi düzenlenen “Ermeni İddiaları ve Tarihi Gerçekler” panelinde yaptığı konuşmada, Ermeni soykırımı iddialarının tarihi belgelerle yalanlandığını ifade etti.

ERMENİ SOYKIRIMI İDDİASI YALANDIR

Ermenilerin geçmişten bu yana batılı devletlerin yönlendirmesiyle soykırım iddialarını gündemde tuttuğunu belirten Halaçoğlu, “İlmi araştırmaları bir kenara bırakıp sadece siyasi düşüncelerle hareket eden bir propagandist hareketin sonucu Ermeniler, kendilerinin 1915 yılında soykırıma tabi tutulduğunu, bazıları 1,5 milyon bazıları 2 milyon Ermeni'nin katledildiği gibi iddialarla ortaya çıkıyorlar. Bir iddia var, bunun yanında bir de gerçekler var. Bu gerçekleri görmezden gelen, tamamen siyaset yapmaktalar.” diye konuştu.

Halaçoğlu, Ermeni meselesinin çözüme kavuşmasını ABD ve Batılı ülkelerin istemediğini dile getirdi.

Olayların Türkiye’ye karşı koz olarak kullanılmaya çalışıldığını anlatan Halaçoğlu, “Yaşananların soykırım olduğunu kanıtlayan bir şey yok. Dünyada bu durum bilimsel olarak konuşulmuyor hep siyasi bir malzeme olarak kullanılıyor.” dedi.

OSMANLI DEVLETİ ERMENİLERE SALDIRANLARI CEZALANDIRDI

Türk Tarih Kurumunun detaylı araştırmalar ve arşiv çalışmaları yaparak gerçekleri belgeleriyle ortaya koyduğunu belirten Halaçoğlu, şunları kaydetti:

“Başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Almanya, Milletler Cemiyeti arşivi, Rusya ve İran arşivlerinin tümünü baştan aşağıya taradık. 100 bin sayfadan fazla belge topladık bu bölgelerden. Elde ettiğimiz sonuçlar hiç de iddia edildiği gibi Ermenilerin katledilmiş olduğunu ortaya koymuyordu veya devlet eliyle bunun yapıldığını ortaya koymuyordu. Osmanlı yetkilileri, yollarda Ermenilere saldıran, mallarını gasp eden ve onları katledenleri de cezalandırmıştır. 1915’te 1673 kişi mahkemeye verilmiştir.”

518 BİN MÜSLÜMAN TÜRK ÖLDÜRÜLDÜ

Halaçoğlu, 1914 ile 1922 arasında 518 bin Müslüman Türk’ün Ermeni çetelerce öldürüldüğünü ve hepsinin belgelerle ortaya konduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

ERMENİ MESELESİNİ KİM ÇIKARDI?

Ermeni Meselesini Kim Çıkardı?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.