Suriyeli Çocukları Dilendiren Çete Çökertildi

İstanbul’da polis, ailelerinden bin liraya kiraladıkları Suriyeli çocukları metro ve metrobüslerde dilendiren bir çeteyi çökertti. Üç kentte 93 adrese düzenlenen eş zamanlı operasyonda çoğunluğu Suriye uyruklu 12 şebeke üyesi yakalandı, 36 çocuk kurtarıldı.

İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın talimatıyla başlatılan Suriyeli dilenci çocuklar operasyonunda çarpıcı ayrıntılar ortaya çıktı. Trafik ışıklarında dilenen 12 yaşındaki Suriyeli bir çocuğun 5 ay önce polise başvurup “Ailem Halep’te, bir çete bizi zorla dilendiriyor” sözleri üzerine operasyon için düğmeye basıldı.

Dilendirilmek için Suriye'den İstanbul’a getirilen A.Z. (12), dehşeti anlattı. Dilendirilen Suriyeli çocukların kaldığı Halkalı ve Kanarya’daki evler görüntülendi.

AYLIK 300 BİN TL

Halep’ten “Su ve mendil sattıracağız” denilerek ailelerinden koparılan çocukları İstanbul’daki trafik ışıklarında aç ve susuz perişan bir halde dilendiren çete, tespit edildi. Çocukların tutulduğu evler tek tek basıldı. Gazete Habertürk'ten Nihat Uludağ ve Hasan Örnekoğlu'nun haberine göre çete üyelerinin, Halep’te bulunan “Cebebin” aşiretinden olduğu belirlendi. Çocuklar kurtarılırken, çete üyeleri gözaltına alındı. Çetenin, zorla dilendirdiği Suriyeli çocuklara günlük 100 TL kazanma kotası koyduğu, bu hedefe ulaşamayanların da sıraya dizilerek hortumlarla dövüldüğü ortaya çıktı. Dilenirken bir aracın altında alan 12 yaşındaki H.Ş. de Halep’e götürülüp toprağa verildi. Çete üyelerinin aç ve susuz zorla dilendirdiği çocukların sırtından lüks bir yaşam sürdüğü, aylık kazancın 300 bin TL’yi bulduğu belirlendi. Çete üyelerinin bölgelerindeki kafelerde oturdukları, 2 saatte bir çocukları kontrol edip topladıkları paraları ellerinden aldıkları tespit edildi. Çetenin, milyonlarca lirayı aşiret üyesi olan “Amca” dedikleri Beyoğlu’nda tekstilcilik yapan Abdüssamed C. aracılığıyla Suriye’ye gönderdiği belirlendi. Çetenin kasası Abdüssamed C. de gözaltına alındı.

Taksim’de dilenen Suriyeli çocuğun fotoğrafını çekerken yanımıza gelen bir kişi, “Bu çocuğun babası Suriyeli. 10 çocuğu var. Eğer akşama yeterince para toplayamazlarsa dayak yiyorlar. Adam Gezi Parkı’nda akşama kadar içki içer” dedi.

EVLERİN İÇLER ACISI HALİ

Gazete Habertürk, dilendirilen çocukların barındırıldığı Küçükçekmece Halkalı ve Kanarya’daki evleri de görüntüledi. Bodrum katta, depodan bozma evlerin hali içler acısı. Kötü koku ve pislikten içeri girmekte zorlandığımız evler, ranzalarla yatakhaneye dönüştürülmüş. Evdeki tek lüks ise çocukların kendi paralarıyla aldıkları internet...

ÇOCUKLAR İŞKENCEYİ ANLATTI

Çocukların maruz kaldığı işkence ve dayak, ifadelerine de yansıdı.

11 yaşındaki A.M.H.: Ali C., ailemi ikna etti. 7 çocukla birlikte Türkiye’ye geldik. Büyük bir otobüsle İstanbul’a getirdiler. 2 kat aşağıdaki evde demirden katlı yataklar vardı. Ali C., 100 liranın altında para getirirsek bizi dövüyordu. Hortumla beni dövdü. Para 100 lirayı geçince yemek yiyebiliyorduk.

12 yaşındaki A.Z.: Beni ve kardeşimi 200 bin Suriye Lirası karşılığında ailemden aldılar. Kilis’e, oradan da İstanbul’a geldik. Aynı gün 3 çocuk bizi, Bağcılar’da trafik ışıklarında bıraktılar. 3’ümüz sadece 150 lira toplayabildik. Ali C. bize vurmaya başladı. Bacaklarımız morardı. Dayak yememek için ışıklarda otomobillerin arasına girmeye başladım. Yağmurlu bir gün bana araç çarptı, hastaneye götürdüler. Ali C., ayağıma alçı yapılır yapılmaz hastaneden kaçırdı. 2 gün sonra alçılı ayağımda dilendirmeye devam ettiler.

Kaynak: Haber7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.