İslam Karşıtlığını Anayasa Kılıfına Soktular

Avusturya'da tartışmalara neden olan "İslam Yasa Tasarısı", Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı. İslam'a yönelik birçok engelleyici hükmün bulunduğu yasanın meclisten geçmesi tartışmalara yol açtı.

Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) oluşturduğu koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan "İslam Yasa Tasarısı", Meclis Genel Kurulu'nda görüşüldü. Tasarının görüşmeleri sırasında iktidar ile muhalefet milletvekilleri arasında zaman zaman tartışma yaşandı.

Yaklaşık 3,5 saat süren konuşmaların ardından oylamaya geçildi. Oylamadan önce hükümetin sunduğu iki değişiklik önergesi kabul edildi. Birinci önergeye göre camilerin dernek statüsünden tüzel kişiliğe geçmesini öngören süre Aralık 2015 tarihinden itibaren Mart 2016'ya kadar uzatıldı. Diğer önergeye göre camilerde görev yapan imamların maaşlarını İslam Cemaati verecek.

MÜSLÜMANLARIN DİNİ HAYATINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK

İslam Yasası, ülkede yaşayan Müslümanların dini hayatını olumsuz etkileyecek maddeler içeriyor.

Müslümanların, "İslam cemaati için ayrı bir yasa talebi, eşit haklar ve dış finansman yasağı" konularındaki endişelerini dikkate almayan yasada, din ve örgütlenme özgürlüğü ile eşitlik haklarını ihlal eden maddeler bulunuyor.

MÜSLÜMANLARA YÖNELİK ŞÜPHE

Yasada, Müslümanlara yönelik suçlayıcı ifadeler yer alıyor. Müslümanların "devlete ve topluma karşı olumlu tutum içinde olmaları", "yasa dışı girişimlerde bulunmamaları" ve "yasalara uymaları" gibi ifadeler ayrımcılık yasağı ve eşitlik ilkelerine aykırı görülüyor.

YURT DIŞINDAN İMAM GELEMEYECEK

Tasarıda yurt dışından gelen imamların ve finansmanın engellenmesini öngören "yurt dışından finansman yasağı" maddesi kırmızı çizgi olarak adlandırılmıştı. Bu madde Türkiye'den gelen ve camilerde vazife yapan 65 imamı doğrudan etkileyecek. Son değişikliğe göre yurt dışından gelen imamlar, kanun yürürlüğe girdikten bir sene sonra ülkeden ayrılacak. Yurt dışından gelen imamların yerine Avusturya'da yetişmiş imamların istihdam edilmesi planlanıyor.

İPTAL YETKİSİ

Tasarıdan çıkarılması istenen maddelerden bir diğeri "Bakanlar kurulunun, bir dini cemaati tanıması ve lağvedilmesinde yetkili olması"ydı. Söz konusu yetkinin başbakandan alınıp bakanlar kuruluna verilmesi, Müslümanlar açısından yeterli bulunmuyor. Söz konusu madde aşırı sağcı bir iktidarın Müslümanlara ait dini cemaat ve dernekleri lağvedeceği endişelerini güçlendiriyor.

İMAM YETİŞTİRİLMESİ

Yasaya göre "sadece üniversitede kurulacak İslam teolojisi bölümünden mezun olanlar" imam olabilecek. İmam yetiştirecek öğretim üyelerinin seçilmesinde cemaatin onayı aransa da müfredatın ve eğitim verecek kadronun tek taraflı olarak devlet tarafından belirlenmesi yetiştirilecek imamların ehliyetini sorgulanır hale getiriyor. Avusturya'daki üniversitelerde yetişecek imamların camilerde Almanca vaaz verme ihtimali Müslümanları endişeye sevk ediyor.

CAMİLERİN KAPATILMASI

Yasaya göre dernek bünyesindeki camilerin tüzel kişiliğe geçmemeleri halinde kapatılmaları söz konusu. Tasarıda "Tüzel kişilik düzenlemesine göre amacı dini topluma dair dini içerikleri yaymak olan dernekler kapatılacaktır" ifadeleri yer alıyor. Bu maddeyle devlet, camilerin kontrol ve denetimini artırmak istiyor. Yasada yapılan değişiklikle camilerin dönüşüm süreci 3 ay daha uzatıldı.

DİNİ ETKİNLİKLER KOLAYCA YASAKLANILABİLECEK

Yasaya göre dini cemaatlerin düzenleyeceği etkinlikler "güvenlik" gerekçesiyle iptal edilebilecek. Yasada, "toplumsal güvenlik, nizam ve sağlığın ya da milli güvenliğin, diğer fertlerin güvenliğinin, hak veya özgürlüğünün kısıtlanmasına yol açabileceği düşünülen etkinliklerin iptal edilebileceği" belirtiliyor.

Yasaya göre kurulacak olan Avusturya İslam Topluluğu, devlete hesap veren, Müslümanlardan hesap soran bir konuma yükselecek. Bakanlar kurulunun izni ve onayı olmadan cemaat kurulamazken, cemaatin izni olmadan cami açma ve imam ataması yapılamayacak. Son değişiklikle imamların maaşlarının cemaat tarafından verilmesi kararlaştırıldı. Buna göre camilerde görev yapan imamlar, maaşlarını cemaatten alacak.

"ROL MODEL OLACAK İMAMLARA İHTİYAÇ VAR"

Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz, İslam Yasası'na yönelik eleştirileri kabul etmediğini belirterek, "Bizim, Almanca konuşan ve gençlere rol model olacak imamlara ihtiyacımız var" dedi.

Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) ve Avusturya Halk Partisi'nin (ÖVP) oluşturduğu koalisyon hükümeti tarafından hazırlanan "İslam Yasa Tasarısı", Meclis Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla kabul edildi.

Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Kurz, oylamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yasadaki Müslümanlara yönelik genel şüphenin hatırlatılması üzerine, "Avusturya'da Müslümanlara yönelik genel bir şüphe yoktur. Müslümanlar, 500'den fazla yıldır birlikte yaşadığımız, bizim ve toplumumuzun çok önemli bir parçasıdır" dedi.

Kurz, yeni yasanın Müslüman topluluklar için iyi bir şans olduğunu fakat bunun beraberinde bazı sorumluluklar da getirdiğini vurguladı.

Yasa ile "Avusturya İslam'ı" oluşturulmak istendiği eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Kurz, "Ben, Avusturyalı ve Müslüman olmaktan aynı zamanda gurur duyulmasının mümkün olduğuna inanıyorum. Bu kesinlikle amaca ulaşmak için gereklidir. Bizim, Almanca konuşan ve gençlere rol model olacak imamlara ihtiyacımız var" diye konuştu.

"ANAYASA MAHKEMESİ YOLU HER ZAMAN AÇIK"

Yeşiller Partisi Milletvekili Alev Korun ise "İslam Yasa Tasarısı"nın iktidar partilerinin oylarıyla kabul edildiğini, muhalefet partilerinin ise tasarıyı reddettiğini söyledi. Tasarının küçük değişiklikler yapılarak yasalaştığını ifade eden Korun, camilerin dönüştürülmesi konusunda 3 aylık uzatma olduğunu aktardı.

İktidarın yasayı, güvenlik yasası ile karıştırdığını kaydeden Korun, yasanın olumsuz yönlerinin, olumlu yönlerinden çok fazla olduğu için reddettiklerini belirtti.

(AA)

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.