El Titremesi Neden Olur?

Uzmanlar, el titremesinin sıhhatli kişilerde de görülebileceğini belirterek, stresin, yorgunluğun fazla kafein alımının titremeleri arttırabileceğini söyledi.

El titremesinin sıhhatli kişilerde de olabileceğini belirten Nöroloji Uzmanı Dr. Dilek Kasım Yücel, bazı faktörlerin titremeyi daha da arttırdığını söyledi.  Günlük hayatımızda bazı zamanlarda karşılaştığımız el titremeleri hakkında bilgi veren Dr. Yücel, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Yazı yazarken harfler köşeli çıkıyor, misafirlerinize çay kahve ikramında bulunurken zorlanıyorsanız el titremesi sorunuyla karşı karşıya olabilirsiniz. Titreme vücudun bir kısmındaki kasların istemsiz olarak ritmik bir şekilde kasılması ve gevşemesi sonucu ortaya çıkan hareketlerdir. En sık ellerde görülen titreme sıhhatli diyebileceğimiz normal kişilerde görülebilir ve fark edilmeyebilir. Kişinin ellerdeki titremesi fark edilir düzeye gelince normal olmaktan çıkar. Stres, yoğun çay ve kahve içmek, açlık, yorgunluk, ani sinirlenme gibi bazı durumlar titremeyi fark edilir hale getirebilir. Bu faktör ortadan kalkınca kişi eski haline dönebilmektedir.”

YORGUNLUK, STRES VE KAFEİN TİTREMEYİ ARTIRIYOR

“Ellerde titremelerin duruş ve harekete göre değişik tipleri bulunuyor. Titreme istirahatte, hareket sırasında, eller öne uzatılmış halde veya bir olaya özel olarak (örneğin; yazı yazma) ortaya çıkabilir. Ellerde titremenin şiddeti hafif olabileceği gibi yeme, içme, kişisel ihtiyaçlarını gidermede güçlük yapabilecek düzeyde çok şiddetli olabilir. Ellerde titreme ile başvuran hastaların büyük çoğunluğunda ‘esansiyel tremör' olarak adlandırılan iyi huylu bir durum saptanmaktadır. Sebebi bilinmemekle birlikte sıklıkla ailesel geçişlidir. Altta yatan ciddi bir hastalık yoktur.

Genellikle 20'li yaşlarda belirginleşir ya da başlar ama her yaşta da görülebilir. Yorgunluk, stres, kafein bu titremeyi artırabilir. Yaş ilerledikçe genellikle artış gösterir ve eller dışında kafada, dilde, bacaklarda da görülmeye başlayabilir. Sıklıklar kişinin yaşamını kısıtlayıcı ağırlıkta olmaz ancak ince el becerisi gerektiren işlerde çalışırken zorluk çekebilirler.”

PARKİNSON HASTALIĞINA DİKKAT!

“Ellerde titreme yapan nörolojik hastalıkların içerisinde en çok bilinenin ‘parkinson’ hastalığıdır. Parkinson hastalığı genellikle ileri yaşta ellerde titreme ile başlayan ve beyin hasarına yol açan ilerleyici bir hastalıktır. Parkinson hastalığında başlangıçta tek bir elde titreme vardır. Bu ‘para sayma' hareketi şeklinde kaba ve yavaş bir titremedir. Hastalığın başlangıcında hareket ile titreme kaybolur. İlerleyen dönemlerde titreme daha bariz bir hal alır.

Diğer elde, vücudun diğer kısımlarında da görülebilir. Parkinson hastalarında titremenin tedavisinde hastalığa özgü ömür boyu kullanılmak üzere olan ilaçlar verilmektedir. İlaç ile tedavi edilemeyen hastalarda cerrahi ve beyin pili takılması gibi yöntemler kullanılmaktadır.”

TİTREMENİN SEBEBİ ARAŞTIRILMALI

“Titremenin tipi, karakteri, şiddeti ve dağılımı belirlendikten sonra sebebe yönelik araştırma planlayarak tedavi sağlanabilir. Kan tahlilleri, beyin, omurilik ve sinir sistemine yönelik tetkikler yapılabilir. Elektromiyografi aleti ile yapılan özel yöntemlerle titreme analizleri yapılabilir. Altta yatan sebep saptandıktan sonra buna yönelik ilaç ve tedaviler seçilmektedir. Titreme, altında yatan sebebe bağlı olarak geçici veya kalıcı olabilmektedir. Örneğin; ‘esansiyel tremör’ genellikle kalıcı bir titremedir.

Guatr veya ilaç yan etkisine bağlı bir titreme geçici olabilir, yani düzelebilir. Kalıcı el titremelerinde titremenin şiddetine ve yaşamını etkilemesine göre tedavi düzenlenir. Şiddetli ve yaşamını etkileyen tipteki titremelerde kişiye sürekli kullanacağı ilaçlar verilir. İlaç seçiminde en az dozda ve en az yan etkisi olabilecek tek bir tip formüldür. El titremesinin ilaç tedavisinde ‘beta bloker' dediğimiz kalp ritim düzenleyiciler başta olmak sara ilaçları uygulaması kullanılmaktadır.”

HANGİ NÖROLOJİK HASTALIKLAR TİREME YAPAR?

“Ellerde titreme yapabilen diğer nörolojik hastalıklar; multiple skleroz (MS), inme, travmatik beyin hasarı, beyincik ve beynin yıkımı ile giden ilerleyici hastalıklardır. Ayrıca vücuda dağılan sinir liflerinin hasarlandığı durumlarda, bazı omurilik hastalıklarında da ellerde titreme olabilir. Astım ilaçları, amfetamin gibi uyarıcılar, psikiyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar da yan etki olarak ellerde titremeye yol açabilir.”

Kaynak: İHA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.