Bir Fedakarlık Hikayesi

Trafik kazası sonucu bir hastanenin yoğun bakım servisinde tedavi görürken tanıdığı kimsesiz gence 10 yıl boyunca annelik yapan Gülsüm Kabadayı'nın "Umut"lu başlayan ancak hüzünlü biten öyküsü herkesi duygulandırdı.

Antalya'da, trafik kazası nedeniyle getirildiği hastanede tedavi gören kimsesiz felçli genci evine götürerek 10 yıldır fedakarca bakımını üstlenen Gülsüm Kabadayı'nın hüzünlü biten hikayesi herkesi duygulandırdı.

Üç çocuğu olan Kabadayı ile Umut adını verdiği gencin hikayesi Ağustos 2008'de Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde başladı. Tedavi gören bir yakınına refakat eden Gülsüm Anne, trafik kazası sonucu aynı hastanenin yoğun bakım servisinde kalan ve adı bile bilinmeyen gençle ilgilenmeye başladı.

Yaklaşık 40 kilogram olan gencin yanından hiç ayrılmayan Kabadayı, yaşam mücadelesini kazanan kimsesiz gencin "koruyucu ailesi" oldu.

Fiziksel benzerliği ve Rusça sözcüklere tepki vermesinden dolayı Rus uyruklu olduğu düşünülen gencin üzerine titreyen Gülsüm anne, "evladım" dediği gence Umut ismini verdi. Yatalak olan gence adeta bebek gibi bakması ve olağanüstü sevgisiyle dikkati çeken Kabadayı, hikayesi haber olunca milyonların hayranlığını kazandı.

Rusya'daki bir televizyon kanalına konuk olan ve programdakiler tarafından ayakta alkışlanan fedakar anne, Rusya Devlet Başkanı Putin'in danışmanı ve bazı Rus milletvekilleri tarafından ziyaret edildi.

KAHRAMAN İLAN EDİLDİ

Fedakarlığıyla dünyanın tanıdığı bir isim haline gelen Gülsüm Kabadayı, birçok kez "yılın annesi" ödülünü aldı, Rusya'da kahraman ilan edildi. Antalya'daki Rusların da büyük ilgisini çeken ve evi ziyaretçi akınına uğrayan Kabadayı, bir yandan da Umut'un tedavisiyle ilgilenmeyi sürdürdü.

Antalya ve Samsun'daki özel rehabilitasyon merkezine götürülen Umut, buradaki tedavilerinin ardından oturmayı ve başını dik tutmayı başardı. Elini kaldırabilen, sorulara da göz kapaklarını kapatarak yanıt veren Umut, yaklaşık iki yıl önce "anne" diyerek Kabadayı'nın sevgisini karşılıksız bırakmadı.

UMUT İÇİN EVİNİ DEĞİŞTİRDİ

Umut'un Antalya'daki sıcak havalardan rahatsız olması nedeniyle Kabadayı, kent merkezine göre daha yüksek rakımda bulunan Korkuteli ilçesine yerleşti.

Bu ilçede de yardıma muhtaç çok sayıda engelli olduğunu fark eden Kabadayı, onlara da destek olmak için bir yıl önce Korkuteli Engelli Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini kurdu.

Kabadayı, birçok engellinin tekerlekli sandalye, hasta yatağı gibi ihtiyaçlarını karşıladı.

Sevgi ve fedakarlık timsali Gülsüm Kabadayı'nın Umut'lu yaşamına, yaklaşık 10 gün önce evladının fenalaşmasıyla gölge düştü.

Ambulansla Antalya'daki özel bir hastaneye kaldırılan Umut, tedaviye cevap vermedi ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.

Gülsüm Kabadayı, hastanede başlayan ve yine hastanede biten sevgi ve mücadele dolu hikayesinin ardından Umut'un giydiği son tişörtü koklayıp içine çekerek, "İnşallah seninle cennette buluşacağız. Beni bekle oğlum." diye gözyaşı döktü.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.