güzel   (14014 içerik bulundu)

Medet Bala Hüdayi Vakfı'nın Faaliyetlerini Anlattı

Soma’dan Somali’ye, Bosna’dan Pakistan’a kadar her yerdeler. Bazen Rusya’da bir hapishanedeki tutuklular kitaplarını okuyarak Müslüman oluyor, bazen de Arjantin

Sultanahmet’te Ramazan

Sultanahmet Meydanı, senenin diğer zamanlarındaki turist yoğunluğunun dışında, Ramazan ayında adeta İstanbul halkı için bir merkez haline geliyor.

Akıl, Bilgiye Ulaşmada Tek Başına Yeterli mi?

Hakîkaten toplumlar, kütüphanelerin tozlu raflarında kalmış olan kara kaplı felsefe kitaplarının üzerine abanmış bilgiçlerin fikirleriyle selâmete kavuşamaz. İn

4+4+4 Sistemi İslamî Eğitim İçin Nasıl Kullanılmalı?

Yüzakı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Muhammed Ali Eşmeli ile eğitim çağındaki bir çocuğa hangi bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini ve eğitim yoluyla İslami

Rahmet Ayında Gönüllere Sofralar Kurulacak

Önceki Ramazanlarda olduğu gibi bu Ramazan'da da dünyanın dört bir yanında Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile iftar sevinci yaşanacak. Hüdayi Vakfı’nda Ramazan hazır

Neslin Halinden Kendini Ne Kadar Mes'ul Tutuyorsun?

Toplumlar, yetiştirdiği insanlarla hayâtiyetlerine devam eder. Bu sebeptendir ki keyfiyetli insan tükendiği zaman, toplum da biter. Nitekim hâkim milletlerle ma

İki Rütbeden Sonra Üçüncüyü İstedi ve Şehîd Oldu

2. Abdülhamîd Hân’ın kumandanlarından, küçük yaşlarda hâfız olmuş ve Anadolu terbiyesi ile yetişmiş kıymetli bir şahsiyet; Abdülezel Paşa(?-1898)

Medyanın Dini Yok!

“Türkiye’de Medyada Dinin Popüler Temsili” üzerinden “medya ve din” ilişkisini konuştuğumuz İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Me

Ömür Boyu Kimseye "öf!" Bile Demeden Yaşayabilir Misin?

Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- insan neslinin en mülâyimi idi. (Müslim, Hac, 137) Âişe vâlidemiz şöyle der: “Ahlâkı Hazret-i Peygamber’den daha güzel

Arayı Düzeltmek, Îman ve Takva Muktezasıdır

Câfer-i Sâdık Hazretleri buyurur: “Bir kişiyi affettiğim için hiçbir zaman pişman olmam! Bu affım sebebiyle pek çok zarara uğrasam da affetmek bana, verdiğim bi

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.