HZ. ebubekir   (588 içerik bulundu)

Peygamberimiz , Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer ile İlgili Hadis

Peygamberimizi (s.a.v), Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'i (r.a) gece bir vakitte dışarı çıkaran sebep neydi? Bu hadisten çıkarmamız gereken ders nedir? Bu hadisten son

Hz. Ebûbekir’in (r.a.) Meşhur Kasidesi

Hz. Ebûbekir’e (r.a.) ait olduğu rivayet edilen ve İslam dünyasında okutulup nakledilen meşhur kasideyi yazımızda okuyabilirsiniz.

Hz. Ebubekir’in (r.a.) Her Şeyin En Güzelini Layık Gördüğü Kişi

Hz. Aişe’nin (r.a.) babasını methetmesi üzerine, Hz. Ebubekir’in (r.a.) her şeyin en güzelini layık gördüğünü söylediği kişi...

Peygamberimizin Hz. Ebubekir’i (r.a.) Ağlatan Sözü

Peygamberimizin (s.a.s.) son hastalığında hutbeye çıkarak söylediği söz üzerine, Hz. Ebubekir’in (r.a.) ağlaması ve Efendimiz’in (r.a.) onu teskin eden sözleri.

Hz. Ebûbekir’in (r.a.) Şiiri

Hz. Ebûbekir’e (r.a.) ait olduğu rivayet edilen beyitler...

Hz. Ebûbekir’i (r.a.) Diğer Sahabilerden Üstün Kılan Özellik Nedir?

İlk Müslümanlardan Hz. Ebûbekir’i (r.a.) diğer sahabilerden üstün kılan özellik nedir?

Hz. Ebûbekir (r.a.) Zekat Vermeyenlerle Neden Savaştı?

Hz. Ebûbekir (r.a.) zekat vermeyenlerle neden savaşmıştır? Hz. Ebûbekir’in (r.a.) sahâbilerin karşı çıkmasına rağmen Üsâme ordusunu yola çıkarmasının sebebi…

Hz. Ebûbekir (r.a.) Nasıl Bir İmana Sahipti?

Hz. Ebûbekir (r.a.) nasıl bir imana sahipti? İman bütünlüğü açısından Allah Rasûlü’nün ashabı içinde en kuvvetli olanı Hz. Ebûbekir’in (r.a.) sebatkârlığını gös

Hz. Ebubekir’e (r.a.) Neden Sıddık Denilmiştir?

Hz. Ebubekir’e (r.a.) neden “Sıddık” denilmiştir?

Hz. Ebubekir (r.a.) Kimdir?

Hz. Ebûbekir (r.a.) kimdir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in en yakın dostu, Altın Silsile’nin ilk halkası, cennete ilk girecek kişi, ikinin ikincisi, ilk Halife

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.