Turkovac Faz-3 Çalışmalarından Sevindirici Sonuçlar Geliyor

SBÜ İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde TURKOVAC'ın Faz-3 çalışmaları kapsamında aşı yapılan 74 gönüllüde yan etkiye ve koronavirüse rastlanmadı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde TURKOVAC'ın Faz-3 çalışmaları kapsamında aşı uygulanan 74 gönüllüde, yan etkiye ve aşılamanın ardından yeni tip koronavirüse (Kovid-19) rastlanmadığı bildirildi.

Hastanedeki proje yürütücüsü ve Bulaşıcı Hastalıkları Önleme Derneği (BUHASDER) Başkanı Prof. Dr. Şükran Köse, AA muhabirine, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde birden fazla aşı çalışması yapıldığını aktardı.

Köse, 11 Ekim'den bu yana daha önce koronavirüs aşısı olmamış 17 kişiye TURKOVAC aşısı uyguladıklarını ifade etti.

"Ülkemiz adına çok önemli, umut verici bir gelişme"

"Çalışmalar kapsamında daha önce 2 doz Sinovac aşısı uygulanmış 57 kişiye de pekiştirme aşısı olarak TURKOVAC uygulandığını belirten Köse, 74 kişide ciddi bir yan etkiye rastlanmadığını söyledi.

Köse, gönüllü aşı yaptıranlarda şu ana kadar koronavirüs görülmediğini de ifade ederek, çalışma merkezindeki sonuçların en kısa zamanda yayın haline getirileceğini aktardı.

Yerli ve milli TURKOVAC aşısına ilişkin verilerin toplanmaya devam ettiğini dile getiren Köse, dünyadaki salgının sona ermesi için daha fazla sayıda gönüllünün uygulamaya katılmasını istedi.

TURKOVAC aşısının koruyuculuğuna dikkati çeken Köse, şöyle konuştu:

"Ülkemiz adına çok önemli, umut verici bir gelişme. Hiç aşı olmamış, Kovid-19 geçirmemiş, kalp hastalığı bulunmayan kişileri çalışmamıza katılmaya davet ediyorum. Gönüllü sayımız artınca sonuçlar en kısa sürede yayınlanacak ve ülkemiz bu aşıyı yurt dışına da göndermeye başlayacaktır. Salgının yayılmasını da bu şekilde önleyebiliriz. Vatandaşlarımızı TURKOVAC aşısı olmaya çağırıyorum."

Şükran Köse, aşılanan vatandaşların maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat etmesinin de bulaşıcılığı önlemek açısından büyük önem taşıdığını aktardı.

Sinovac çalışması da yapıldı

Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gönüllülere yönelik aşılama çalışmasının Çin aşısı Sinovac ile başladığını hatırlatan Köse, geçen süreçte 650 kişiye de bu aşıyı uyguladıklarını anlattı.

Köse, Sinovac çalışmasının sonuçlarıyla ilgili ise "Gönüllülerimizin hiçbirinde hafif ağrı ve ateş dışında fazla yan etki gözlemlenmedi. Daha sonraki takiplerimizde de sadece 4 kişinin hastalandığını biliyoruz. Bu da aşının ne kadar etkili olduğunu gösteren bir sonuç. O yüzden çok mutluyuz. Salgının henüz başında insanlar bu aşıya ulaşabildi." ifadelerini kullandı.

Gönüllülerin hem kendilerini hem çevrelerini koruduğunu hem de insanlığa hizmet ettiğini söyleyen Köse, 39 yıllık hekimlik hayatı boyunca aşılara güvendiğini, aşı çalışmalarını da gönüllü olarak ve çok severek yaptığını dile getirdi.

Omicron varyantının kamuoyu gündeminde olduğuna da işaret eden Köse, şunları kaydetti:

"Aşıların bu varyanta karşı etkisi konusunda net bilgi yok. Ancak bu varyantın daha hızlı bulaştığını ve çocuklarda yaygın olduğunu biliyoruz. Şu ana kadar uygulanan aşıların bu varyanta da etkili olduğu düşünülüyor. Anne babalara da çocuklarına hastalık bulaştırmamaları için aşı olmaları gerektiğini hatırlatıyoruz."

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.