Şeytan Neden Lanetlendi?

Şeytan neden lanetlendi? Allah'a (c.c) karşı gelmesinin en büyük sebebi nedir? Allah'ın (c.c) emrine itaat etmeyen şeytanın sonu...

Cenâb-ı Hak; “Hanginiz üstün?” diye sormamıştı. Ateşin, çamurdan üstün olduğuna dair bir beyanda da bulunmuş değildi. Çünkü üstünlük hangi maddeden yaratıldığında değildir. İşte iblis, bu hususta kibrinin içinde helâk oldu. Bu yüzden aldandı.

Cenâb-ı Hakk’a karşı cidâle ilk kez kalkışıp da helâk olan, şeytandır.

Cenâb-ı Hak, iblisin de aralarında bulunduğu meleklere;

“Âdem’e secde edin!” buyurmuştu.

ŞEYTAN NEDEN LANETLENDİ?

İblis; haset etti, kibirlendi ve bu emre isyan etti. Cenâb-ı Hak; niçin secde etmediğini sorunca, inadından dolayı kendine bir mantık üretmeye çalıştı ve o mantığa sarılarak -hâşâ- Allâh’ı ithama kalkıştı. Yani cidâle girişti. Bu ahmakça mantık şu idi:

“Beni ateşten yarattın. Onu çamurdan yarattın. Ben ondan üstünüm! (Ben ona secde etmem! Ben ona değil, o bana secde etmeli!..)”

Hâlbuki Cenâb-ı Hak; “Hanginiz üstün?” diye sormamıştı. Ateşin, çamurdan üstün olduğuna dair bir beyanda da bulunmuş değildi. Çünkü üstünlük hangi maddeden yaratıldığında değildir. İşte iblis, bu hususta kibrinin içinde helâk oldu. Zira Allah indindeki üstünlük takvâ iledir.

Nitekim öyle insan vardır ki; içinde bulunduğu inkâr, fücur ve sû-i ahlâktan dolayı hayvandan aşağı düşer, esfel-i sâfilîne yuvarlanır. Fakat insan; Cenâb-ı Hakk’a dost olarak, âlâ-yı illiyyîne de yükselir, melekleri de geride bırakabilir.

Böylece şeytan, ilâhî emre karşı cidâle girerek helâk oldu. “Bir an nefsime uydum, hasede kapıldım, büyüklendim. Affet yâ Rabbî!..” diyemedi.

Menfî duygularının esiri olan aklıyla itirazlar üretti. Ahmaklığa sürüklendi.

Aynı şekilde;

Bugün Kur’ân’daki ilâhî tâlimatlar hakkında, cidal ve itirazlarda bulunanlar var.

“Kur’ân’ın bazı emirleri yereldir, tarihseldir.” hezeyânıyla, Kur’ân’ı emekli etmeye, onun yerine akıl maskesi altında kendi hevâ ve heveslerini koymaya kalkanlar var. Bu zehirli fikirleri müsteşriklerden yani, İslâm düşmanı yabancı filozoflardan almakta ve yaymaktadırlar.

Tarihselcilik de Allah ile mücadeleye kalkışan şeytanın yaptığı mantık şaşkınlığından ve hamâkatinden başka bir şey değildir.

Hâlbuki Cenâb-ı Hak, buyurur:

اِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَاالذِّكْرَ وَاِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ

“Kur’ân’ı kesinlikle Biz indirdik; elbette onu yine Biz koruyacağız.” (el-Hicr, 9)

Kur’ân-ı Hakîm; Cenâb-ı Hakk’ın kullarına gönderdiği, kıyâmete kadar korunan, mer’î ve mükemmel mektubudur.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2018 Ay: Kasım, Sayı: 165

İslam ve İhsan

ŞEYTANIN HZ. ADEM’E SECDE ETMEMESİNDEKİ 5 SEBEP

Şeytanın Hz. Adem’e Secde Etmemesindeki 5 Sebep

ŞEYTAN İNSANI NASIL KANDIRIYOR

Şeytan İnsanı Nasıl Kandırıyor

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.