2014-09-10 10:06:44 [A.G.] 1,689
Üsküdar Belediyesi 'Camiler Haftası' nedeniyle ‘Cami ve İnsan' temalı ulusal bir fotoğraf yarışması düzenliyor.
2014-09-09 18:43:45 [A.G.] 36,615
Mahmud Sami Ramazanoğlu'nun Duâlar ve Zikirler kitabında, hadîs-i şerifler ışığında Allah’ı zikretmeyi, Allah'ın isimlerini ve bunların hangi mânâya geldiklerini açıklıyor.
2014-09-09 17:56:43 [M.M.E.] 5,600
Kurban kesmek yerine, parası ihtiyaç sahiplerine dağıtılsa, kurban mükellefiyeti yerine getirilmiş ve kurban kesmenin sevabına erilmiş olur mu?
2014-09-09 17:54:37 [A.G.] 1,090
Türkiye, ABD, Mısır, Ürdün ve Körfez işbirliği Konseyi'ne (KİK) üye ülkelerin katılımıyla Suudi Arabistan'da 11 Eylül Perşembe günü "Terörle Mücadele Toplantısı"nın düzenleneceği bildirildi. Toplantının 11 Eylül’de yapılıyor olması zamanlama açısından manidar. ABD’deki ikiz kulelere saldırıyı ve Amerika’nın İslam’ı “terör” olarak dünyaya sunmaya başladığı günü bize hatırlatıyor.
2014-09-09 15:42:47 [A.G.] 2,454
Lider Eğitim Derneği tarafından gerçekleştirilen karakter eğitimi çalışmalarına kayıtlar başladı. “Eviniz Okul Olsun!” projesi kapsamında; öğrencilere, Kur’ân’ı Kerim dersleri ve karakter eğitimi veriliyor. Kültürel ve sosyal faaliyetlerin de olduğu proje için öğrencilerden haftada sadece üç saat ayırmaları isteniyor.
2014-09-09 15:35:54 [M.M.E.] 2,669
Kurban kesene ücret olarak kurbanın eti ve derisi verilir mi?
2014-09-09 13:49:57 [Ö.F.Y.] 4,540
Kâmil bir mü’min; hayatın acı-tatlı sürprizleri karşısında gönlünü bulandırmaz, kalbinin rotasını Allah rızâsından başka bir yöne çevirmez.
2014-09-09 13:47:12 [Ö.F.Y.] 3,039
Bâzı cezbeli müridlerin heyecan taşkınlığı içinde söyledikleri; “Benim şeyhim bir şeyi dilerse Allah onu mutlakâ verir…” gibi sözler; muhabbet, hürmet ve bağlılığın, hadd-i lâyığından çıkarak, ifrat ve taassup derecesine varmasının bâriz bir misâlidir.
2014-09-09 12:06:50 [M.M.E.] 2,872
Vekâleten kurban kesiyoruz. Bize vekâletle kurban kestirmek isteyenlerden kimisinin, kurbanlık alımı için verdiği para, kurbanlıkların normal piyasa fiyatının altında. Kimisi de hiç para vermeden, “benim için bir kurban kesin” diyor. Bu durumda ne yapılması gerekir?
2014-09-08 15:17:42 [Ö.F.Y.] 8,203
Râbıtanın lügat mânâsı, bağ ve alâkadır. Bu yönüyle esâsen kâinatta râbıtasız hiçbir varlık yoktur. Her şey birbiriyle irtibat hâlindedir. Tasavvufta ise râbıta, sevilen kimseye karşı muhabbeti canlı tutmaktır. Muhabbetten kaynaklanan bağlılık, yakınlık ve alâkayı muhâfaza etmektir.
2014-09-08 12:26:23 [Ö.F.Y.] 7,947
İyilik yapanlara iyilik, fenâlık yapanlara da fenâlık yapmak meziyet değildir. Asıl meziyet, kötülük yapanlara da iyilik yapabilmektir. Zira iyilik yapılan kimse düşmansa dost olur; ortadaysa yakınlaşır; yakındaysa muhabbet ve samimiyeti ziyâdeleşir. Kötülüğüne iyilikle mukâbele edilen kimse için bu iyilik, bir daha o kötülüğe dönmemesi için bir perde olur. İşte Efendimiz'in hayaından misalller...
2014-09-08 11:58:10 [A.G.] 6,209
Dünyanın sayılı üniversitelerinden Harvard’da çalışan bilim adamları, bir kişinin beyninden diğerine, herhangi bir iletişim kurmadan mesaj gönderilebileceğini kanıtladı. Fransa ve Hindistan’daki iki kişiyle yapılan araştırmada kişilerin birbirlerinin beyinlerine mesaj gönderebildiği bulgusuna ulaşıldı.
2014-09-08 10:59:54 [M.M.E.] 3,361
Bizler fakir-fukarâya acırız. Aslında en çok acınacak olanlar, işçisine zulmeden patronlar. Zira bugün çalışma hayatında yaşanan problemlerin büyük bir bölümü, işçi haklarına ehemmiyet göstermeyen patronların adaletsiz tutumlarından kaynaklanıyor.
2014-09-08 10:46:07 [Ö.F.Y.] 4,171
Mü’min; “…Sen onları sîmâlarından tanırsın…” (el-Bakara, 273) âyetinin sırrına ererek, muhtâcın istemesine bile lüzum kalmadan, onun sıkıntısını sîmâsından anlayabilecek bir firâsete ulaşmalıdır.
2014-09-07 09:30:23 [Ö.F.Y.] 431
Müʼmin; kendisine îtimad edilen, güvenilir kimsedir. Bir mü’minin etrâfına güven vermemesi, îman hassasiyetlerinin kaybolmasına işarettir.
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.