Münezzeh Ne Demek?

Mü­nez­zeh: Bir şe­ye ih­ti­ya­cı bu­lun­ma­yan, muh­taç ol­ma­yan. Arın­mış, te­miz, be­rî, sâ­lim anlamlaırına gelmektedir.

MÜNEZZEH KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Murâkabelerin dört merhalesi vardır:

  • Murâkabe-i Ehadiyyet

Bu murâkabede “İhlâs Sûresi” tefekkür edilir. Bütün kemâl sıfatlarla muttasıf ve her türlü noksanlıklardan münezzeh olan Allâh’ın ehadiyyeti tefekkür edilir ve bu mertebeden kalp latîfesine feyz aktığı düşünülür.

*****

Ehadiyyet, yani teklik; bölünmeyi, sayılara ve parçalara ayrılmayı ve ortaklığı kabul etmez. Bu sebeple Yüce Rabbimiz doğurmamış, doğurulmamış ve hiçbir şey O’na denk olmamıştır. Yani Cenâb-ı Hak, hristiyanların iddiâ ettiği gibi, baba, ana veya oğul aslâ değildir. Zira tevhîd akîdesinin ortaklığa tahammülü yoktur. Çünkü doğuran parçalanır, parçalanan yok olur. Doğurduğu şey de sonuçta aynı duruma düşer. Doğurmak, bizzat bâkî kalamayacak olan fânîlere âittir ve neslin devamı için bir ihtiyaçtır. Böyle bir ihtiyaç ise, zâtında her kemâli toplamış bulunan, Ehad, Samed
ve Vâcibü’l-Vücûd olan Allah Teâlâ hakkında bir eksiklik ve kusur olurdu. O ise, her türlü eksiklik ve kusurdan münezzehtir.

*****

Nûr-i Muhammedî, Allâh Teâlâ için zaman ve mekân düşünülemez. O, zaman ve mekân kayıtlarından münezzehtir. Ezelde yalnız kendisi var olan ve var olmak için başka bir var ediciye muhtaç olmayan Cenâb-ı Hak, bilinmeyi ve bu bilinmenin îcâbı olarak ibâdetlerle tekrîm olunmayı murâd ettiğinden, “âlem-i kesret” (çokluk âlemi yâni kâinât) denilen mâsivallâhı30 yaratmıştır. Bu yaratışta, ilk önce husûle gelen, bir “nûr”dur. O nûr da, “Hakîkat-i Muhammediye”nin özü, aslı ve mayasıdır.

*****

Hristiyanlık’ta Allâh telâkkîsi, antropomorfik, yâni beşerî sıfatlarla techîz edilmiş müşahhas bir yapı sergilemektedir. Oysa Allâh Rasûlü -aleyhissalâtü vesselâm-’ın getirdiği İslâm dîni, tevhîd temelleri üzerine Hak tarafından gönderilmiş bir dîn-i mübîndir. Allâh telâkkîsi, müteâl,
yâni idrâk ötesi ve her türlü noksan sıfatlardan münezzeh ve mücerred bir mâhiyet arz eder.

*****

En küçük bir şiir kitabının bile bin bir gayret ve yoğun mesâîler netîcesinde teşekkül etmekte olduğu mâlumdur. Üstelik ne kadar titizlik
gösterilse de beşer mahsûlü olan bu tip eserlerin kusursuz olabileceğini iddiâ etmek de mümkün değildir. Ancak ilâhî vahiyde böyle bir husus söz konusu olmayıp, o, ilk şekliyle bâkî, sayısız mûcizeyi muhtevî ve bütün beşerî noksanlıklardan münezzeh bir kelâm olarak lutfedilmiştir. Bu da Kur’ân-ı Kerîm’in hakkāniyet ve yüceliğini ifâdeye kâfîdir.

*****

“Kulunu (Muhammed -aleyhissalâtü vesselâm-’ı) bir gece, Mescid-i Harâm’dan kendisine bâzı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allâh, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilen, hakkıyla görendir.” (el-İsrâ, 1)

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.