Kuzey Makedonya'da Yüzlerce Hafız Yetiştiren Molla Mahmud Efendi Aslani Vefat Etti

Kuzey Makedonya'nın kuzeybatısındaki Kalkandelen şehrinde yaşamını Kur'an-ı Kerim'e ve hafız yetiştiriciliğine adayan Molla Mahmud Efendi Aslani, 89 yaşında vefat etti.

Kalkandelen'e bağlık Çiflik köyünde 15 Mart 1932 doğan Molla Mahmud Efendi Aslani, 1967 yılından bu yana yarım asır boyunca şehirde bulunan Osmanlı dönemine ait Alaca Camisinde yüzlerce hafız yetiştirdi.

Rahle-i tedrisinden yaklaşık 200 hafız ve binlerce Kur'an-ı Kerim öğrencisi geçen Molla Mahmud Efendi Aslani, Suudi Arabistan'ın Cidde şehrindeki Uluslararası Hafızlık Teşkilatı tarafından 2012 yılında "dünyanın en iyi muallimi" unvanına layık görüldü.

Molla Mahmud Efendi Aslani'nin Kur'an-ı Kerim öğrencilerine eğitim verdiği alanın koşullarının yetersizliğini gören Türk yetkililer ise Alaca Camisinin yanına yeni bir bina inşa etmiş, 2011 yılındaki açılışına o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılmıştı.

Öte yandan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop da, Molla Mahmud Efendi Aslani'nin vefatı nedeniyle bir mesaj yayımladı.

Şentop, sosyal medya hesabındaki mesajında şu ifadelere yer verdi:

"Makedonya Kalkandelen'de tarihi Alaca Camii'nde ömrünü Kur'an'a hizmet etmeye vakfeden, yüzlerce hâfız yetiştiren Molla Mahmut Efendi'nin vefatını üzüntüyle öğrendim. Evlatları, talebeleri sayesinde amel defteri kapanmayacak olan büyüğümüze Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum."

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.