İMAN

İman ve İnkar Bakımından İnsanlar

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Hasta ile sağlıklı bir insanın psikolojisi bir olur mu? Nasıl bunlar bir olmaz ise iman edip salih ameller işleyen bir kul ile

İman, İspat İster!

Bu rivâyet de gösteriyor ki, her iddiâ, ispata muhtaçtır; ispat ise delil ve şâhitlere... İnsanın Allâh’ın huzurundaki en büyük iddiâsı, O’na îmân ettiğini söyl

Müslümanın Hayatında İki Temel Şiar

Müslümanın hayatında vazgeçilmez iki temel öğe vardır. Bunlar Kur'an ve Sünnet'tir. Peki Peygamberimiz'in (s.a.v) bizlere emanet olarak bıraktığı Kuran ve Sünne

En Güzel Tövbe Nasıl Yapılır?

Mümin, İslam'ı yaşama yolunda iki büyük düşman ile sürekli mücadele içindedir. Bunlar "nefis ve şeytan"dır. Bazen olur ki aldanır insan günaha düşer, hata eder

Budist Genç Müslüman Oldu

25 yaşındaki Singapur vatandaşı Budist Kane Lim, Müslüman olarak ''Yusuf'' ismini aldı.

Hüsn-i Hâtime Ne Demek?

İslam üzere doğup, İslam üzere yaşamak ve İslam üzere imanlı bir şekilde (hüsn-i hâtime) ölmek her müslümanın isteyeceği büyük bir kazanç ve nimettir. Peki bizl

Allâh'a ve Resûlü'ne İtâatin Önemi

Mü’minin mânevî seviyesi, Allâh’ın ve Resûlü’nün emirlerine itaati nisbetindedir. Îmânın kemâlâtı da bu itaattaki titizlik, hassâsiyet, muhabbet ve aşk nisbetin

Ölümü Her An Hatırlamak

Mümin her an ölümü tefekkür ederek kendi yoklar. Çünkü ölüm elbet birgün herkese geldiği gibi bizlerede gelecek. İşte o ansızın gelen ölüme karşı hazırlıksız ya

Âhirette İmanın Faydaları Nelerdir?

İnsan zamanla herşeyi satın alırda, dünyanın tüm servetlerine de sahip olsa zamanı geri alamaz. İnsan ömrü denen zaman da o kadar kısadır ki hiçbir şey anlamada

Ölüm Her An Gelebilir!

Ölüm geldiği vakit ne bir an ileri ne bir an geri. İnsan eceli gelene kadar hayırlı işler yapıp hayırlı bir son için hazırlık yapmalı. Nasıl ki güzel bir sonuç

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.