Cemiyet Hayatımız

's.o.s.' Ne Anlama Geliyor?

Açık denizlerdeki uluslararası yardım sinyali olan S.O.S (es-o-es)'in ne anlama geldiğine dâir kesin bir bilgi yok. Fakat bu harflerin açılımı, İncil'de geçen "

'gönül Kürsüsü' Adem Ergül İle Başlıyor

Öğretmenlerin kişisel, mesleki ve sosyal gelişimine katkıda bulunmak amacıyla gönüllü öğretmenler tarafından kurulan İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDE

Mü'min, Gâfillerle Bir Araya Gelmemeli

Muhabbetle yaklaşılan sâ­lih kim­se­ler­den gö­nül­le­re hu­zur ve fe­rah­lık ak­set­ti­ği gi­bi, gâ­fil ve fâsık kim­se­ler­den de sıkıntı ve kas­vet ak­se­der

Zâlim ve Fâsıklardan Uzaklaşmak

Bir mü’min için Hak dostları ve sâlihlerle beraber ve hemhâl olabilmek, tâlihlerin en büyüklerindendir. Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, sâlihlerle ülfeti

Birine Kısa Boylu Demek Gıybet Midir?

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in ve sahabenin hayatından örnekler vererek bir insana boyunun kısa olduğunu söy

Ezandan Ayrı Kaldığınız Zaman Anlarsınız

Kars Kafkas Üniversitesi ve Harakani Vakfı tarafından düzenlenen II. Uluslararası Harakani Sempozyumu'na katılan Amerikalı Prof Dr. Muhyiddin Şekur, "Ezanı

Hizmet Ehlinin Vazivesi'nin Sınırı Nedir?

Hizmet ehli, yüreğinin uzanabildiği her yerde vazifelidir.

Suriye Oldu Mekke, Türkiye Oldu Medine

Suriye'de yaşanan iç savaşıyla birlikte, Peygamberimiz (s.a.v) zamanında Medineli Müslümanları 'Ensar' yapan, o manevi iklimin şartları yeniden oluştu. İçişleri

Hacı Mehmet Aydın Hakkın Rahmetine Kavuştu

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı kurucularından Hacı Mehmet Aydın Bey İstanbul'da vefat etti. Cenazesi bugün ikindi namazına müteakip İLAM Çilehane Camii'nden kaldırılı

Herkes Kur'ân'ı Okuyup Öğrenebilecek

Diyanet İşleri Başkanlığı, mesai saatlerinden dolayı camilerde gün içerisinde verilen Kur'an kurslarına katılamayan çalışanlar için mesai saatleri sonrasında Ku

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.