Kardeşliğe Çağrı!

Altınoluk Dergisi, kapağında bu sayıda “mü’minler arası ilişkiler”i ele alıyor.

Ve Rasulullah sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin bütün zamanların mü’minlerinin önüne koyduğu o unutulmaz ölçüyü:

“İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de tam iman etmiş olmazsınız.”

Bu kadar net, bu kadar kesin bir ölçü.

Zaman zaman “İslam kardeşliği” üzerine söz söylemek gerektiğinde “Rasulullah’ın elinden tutar gibi” ifadesini kullanıyoruz.

Yani kalblerimiz biraz dokunsun Rasulullah’a ki, oradan nasıl bir feyz, enerji, elektrik, ne denirse, onu içimizde bir titreşim halinde hissedelim.

Değilse bazan “Acaba yürekler bütün bütün kurudu mu?” sorusunu sorduracak durumlarla karşı karşıya kalıyoruz.

Rasulullah’ın elinden tutabilseydik, Kur’an’daki “Allah’ a sarılın” çağrısına uyabilseydik, “Allah’a koşun” çağrısı içimizde bir heyecan kaynamasına yol açabilseydi, birbirimizi vurmazdık, birbirimizi öldürüp etini çiğnemezdik, birbirimizle alakayı kesmezdik,  dünyanın öbür ucundaki Müslümanı değil, yanıbaşımızdaki Müslümanı düşman eline bırakmazdık, mü’minlerle ilişkimiz serapa sevgi ilişkisi olurdu...

Evet birbirimize yönelik sevgi ilişkisini imanımızdaki kıvam ile birlikte değerlendirirdik.

Kapağımıza bir camiden çekilmiş, kıyamda, saf saf olmuş mü’minler görüntüsünu aldık. Yeryüzünde böyle yüzbinlerce cami var. Bu saflar nerede ise omuzları eksitecek boyutta öylesine sık dokunmuş olacak ki, iki mü’min arasına girmek için şeytan bir aralık bulamayacak. Sanki kalbler kenetlenecek birbirine. Bir duvarın tuğlaları gibi.

Nasıl dünyada camilerde saf saf olmuş mü’minlerin kalbleri birbirine öylesine kenetlenmiş mi? Safların nizamı kalblerde de var mı?

Rasulullah (s.a.v.) yüzlerce sene öncesinden uyarıyor: Birbirimizi sevmedikçe cennet yok!

Düşünelim ki bizi Allah Teala kardeş kılmış ve biz birbirimizin boynunu vurur hale gelmişiz. Ne oldu bize? Hangimizde ne var ki kardeşlik hukuku tarümar olmuş?

Haydi, şimdi yeniden toparlanma zamanı. Kalblerimizi toparlama zamanı. İmanımızı ve sevgilerimizi yenileme zamanı. Gerçek mü’min kıvamına erme zamanı. Rabbimiz yolumuzu kolaylaştırsın. Amin!

ALTINOLUK’TA [NİSAN 2016] NELER VAR?

Osman Nuri Topbaş, Hak Dostlarından Hikmetler Şeyh Sâdi -2,

Ahmet Taşgetiren, Kardeşlemeye Çağrı,altinoluk_362.sayi

Dr. Adem Ergül, Gönlünü Aç Sevgini Çoğalt,

Prof. Dr. Süleyman Derin, Hz Peygamber'e Uymanın Farklı Dereceleri,

Nureddin Yıldız, Kardeşlik Kaderimizdir,

Rabia Brodbeck, Mescid-i Nebevi Ziyareti,

Doç. Dr. Mustafa Karabacak, Kardeşliğimizi Bozan Davranışlar,

Ali Rıza Temel, Geçmişten Düşmanlık Değil Ders Çıkarmak,

Beytullah Demircioğlu, Teröre Boyun Eğmek Yok,

Prof. Dr. İrfan Gündüz, Velayet ve Veli Üzerine,

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan, Tevhid'in Gereği ve Getirisi,

Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Resulullah'ın Ebeveyni Hakkında...,

Mahmud Kaya, Şeyh Sadi Şirazi'ni

Mustafa Eriş, Ferrar Değil Kerrar Sahibi Seleme İbni Hişam (r.a.),

Y. Selman Tan, Mustafa Kamer  Ağabey ile vefatından önce yaptığı röportajın ilk kısmını yayınlıyor.

Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.