İlk Türkçe Hilye-i Şerif Yazıldı

Adana Olgunlaşma Enstitüsü'nde, Hazreti Muhammed'in (s.a.v.) fiziksel özelliklerinin anlatıldığı hilye-i şerifin Türkçesi yazıldı. Peygamber Efendimiz'i anlatan ilk Türkçe hilye-i şerif olma özelliğini taşıyan eser, Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin yardımıyla hazırlandı.

Türk ve İslam kültürünün geleneksel sanatlarını yaşatmak amacıyla faaliyet gösteren Adana Olgunlaşma Enstitüsünde eğitim gören kursiyerler tarafından, Hazreti Muhammed yaşamını yitirmeden önce Hazreti Ali tarafından kaleme alınan, son peygamberin fiziksel özelliklerinin bulunduğu ve ona dair övgü sözlerinin yer aldığı hilye-i şerifin Türkçesi yazıldı.

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi tarafından Arapçadan Türkçeye çevrilen metin, enstitüdeki kursiyerler tarafından hat, tezhip, kaat'ı ve ebru tekniğiyle yeniden işlendi.

İlk çalışma sonucunda 3 tane hazırlanan Türkçe hilye-i şerifler, enstitünün müzesinde sergilenmeye başlandı. Enstitü Müdürü Meral Altınkaya, güzel bir çalışmaya imza attıklarını söyledi.

Hilye-i şerif hakkında bilgi veren Altınkaya, "Hazreti Ali, Peygamber efendimizin fiziksel özelliklerini kelimelere dökerek anlatmıştır. Yakınları, Hazreti Muhammed'i anlatan bu belgeleri üzerilerinde taşımışlardır ve onu göremeyenlerin bu belgelerle onu görmüş gibi olmalarını sağlamışlardır." diye konuştu.

İLK TÜRKÇE HİLYE-İ ŞERİF

Osmanlı döneminde bu belgelerin duvar süsü olarak hazırlandığı bilgisini veren Altınkaya, şunları kaydetti:

"Hilye-i şerif besmeleyle başlar, 4 halifenin ismi kenarlarda, orta kısımda da Hazreti Muhammed'i anlatan övgü sözleri yer alır. Herkes Arapça bilmiyor, Türkçe de anlaşılabilsin diye Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin yardımıyla Türkçeye çevrildi ve biz de kurumumuzda ilk Türkçe hilye-i şerifi yazdık.

Şu anda 3 tane hat ve tezhip sanatıyla yapılmış olan Türkçe hilye-i şerifimiz var. Tamamen el işçiliğiyle, hat ve tezhip ustalarımız tarafından yapılmıştır. Onun dışında 50 kadar hilye-i şerifimiz var, değişik tekniklerle yapılan. Kaat'ı, ebru, kuyumculuk atölyesinde yapılan değişik hilye-i şeriflerimiz enstitümüzde mevcut."

Kaynak: AA

HİLYE-İ ŞERİF NEDİR? HİLYE-İ ŞERİFİN FAZİLETLERİ NELERDİR?

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

  • Yanlış bir bilgi, ilk türkçe hilye-i şerif Sait Yada tarafından bu hilyeyi kaleme döken kişi daha dünya da yokken yazmıştı, ve yine Sait yada hocadan sonra da bir çok kişi 2017ye kadar yani bu hilye yazılana kadar türkçe hilye yazdı, ufak bir araştırma ile hepsine ulaşabilirsiniz.

    RABBİM BİZLERİ HİLYE'İ ŞERİF HÜRMETİNE AFVU MAĞFİRET EYLESİN. A M İ N MEVLÜT ALKAN İSTANBUL

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.