İftar ve Sahur Arası Ne Kadar Su İçmeli?

Sahurda ne yenir? İftardan hemen sonra tatlı yenilir mi? İftar ile sahur arasında kaç litre su içilmelidir? Dyt. Şerife Özkan açıkladı.

Ramazan ayında yapılan en büyük yanlışlardan birinin gece yatmadan önce yemek yiyerek sahura kalkıp sadece su içmek olduğunu belirten Diyetisyen Şerife Özkan: “Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülmesi için mutlaka sahur öğünü yapılmalıdır. Sahur öğününün atlanması uzayan açlık süresiyle birlikte kan şekeri seviyesini düşürerek günün kalan kısmının verimsizleşmesine neden olmaktadır. Bunun yanı sıra uzayan açlık süresi metabolizmanın yavaşlamasına, ilerleyen zamanlarda kilo alımına, halsizlik, baş ağrısı gibi sorunların oluşmasına da neden olmaktadır. Bu durumu önlemek için mutlaka sahura kalkılmalıdır. Sahur öğününde yavaş sindirilen ve besleyici değeri yüksek olan besinler tercih edilmelidir. Sahurda süt, yoğurt, peynir, yumurta, tam tahıllı ekmek gibi besinlerin tercih edildiği kahvaltı veya çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. Aşırı yağlı yiyecekler, kızartmalar, hamur işleri tatlılar tüketilmemelidir. Yüksek tuz içerin besinler gün içerisinde susamayı arttırmaktadır. Bu nedenle tuz ve tuz içeren besinler, sucuk, sosis, salam gibi şarküteri ürünleri tüketilmemelidir” dedi.

“İFTARDAN HEMEN SONRA TATLI TÜKETİMİ ÖNERİLMEMEKTEDİR”

Ramazan’da iftar ile sahur arasında 2-2,5 litre su içilmesine özen gösterilmesi ve vücut sıvı dengesini korumak için çay, kahve gibi kafeinli içeceklerin tüketiminin sınırlı tutulması gerektiğinin altını çizen Özkan:

“İftar öğününde uzun açlık sonrası düşen kan şekerini dengelemek için kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği oluşmaktadır. Hızlı yemek yemek tüketilmesi gerekenden fazla besin alımına ve hazımsızlığa sebep olarak ilerleyen günlerde kilo alımına neden olmaktadır. İftar öğününde önce hurma, bir kase çorba yanında bir dilim ekmek ile orucu açarak 10-15 dakikalık aradan sonra ana öğüne geçilmelidir. Ana öğünde de ızgara ve haşlama pişirme yöntemleri tercih edilmeli ve öğünde mutlaka salata ve yoğurt bulunmalıdır. Öğündeki ekmek tam tahıllı tercih edilmelidir. İftardan hemen sonra tatlı tüketimi önerilmemektedir. Eğer tatlı tüketilecekse iftar öğününden 1-2 saat sonra ara öğün olarak sütlü tatlı tüketilebilir. Ancak şerbetli tatlılar, şekerli ve asitli içeceklerin tüketiminden kaçınılmalıdır” dedi.

İslam ve İhsan

SAHURDA TOK TUTACAK YİYECEKLER

Sahurda Tok Tutacak Yiyecekler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.