Hanbeli Kimlere Denir?

Hanbeli mezhebinin imamı veya kurucusu kimdir? Hanbeliler hangi mezheptendir veya Hanbeli kimlere denir? Hanbeli mezhebi nerelerde yaygındır? Genel hatlarıyla Hanbeli mezhebi...

Hanbeli mezhebi, dört büyük sünnî fıkıh mezhebinden biridir.

HANBELİ KİME DENİR?

İmam Ahmed b. Hanbel’in görüşleri etrafında oluşan ve ona nisbetle anılan Hanbelî mezhebi, gerek mezhep imamının yaşadığı dönem gerekse mezhepleşme süreci bakımından Hanefî, Mâlikî ve Şâfiî mezhebinden sonra ortaya çıkmış dördüncü büyük Sünnî mezhebidir. Bu mezhebe mensup olan fakihlere ve bu mezhebin görüşüyle amel eden kişilere Hanbelî (çoğulu Hanâbile) denilir.

Hanbeli Mezhebinin Kurucusu Kimdir?

Hanbeli mezhebinin kurucusu ve imamı Ahmed ibn Hanbel’dir. Hicri 164 (M. 780) yılında Bağdat’ta doğmuş, 241 (M. 855) yılında yine Bağdat’ta Allah’ın rahmetine kavuşmuştur.

İmam Ahmed ibn Hanbel, büyük bir müfessir ve Hadis bilginidir. 40.000’den fazla Hadis ihtiva eden Müsned’i meşhurdur.

İmam Ahmed b. Hanbel küçük yaşlarda Kur’ân-ı Kerîm’i ezberleyip bir müddet Bağdatlı âlimlerden gramer ve fıkıh okumuş ve özellikle 179’dan (795) itibaren kendini tamamıyla hadis tahsiline vermiş, bu maksatla Kûfe, Basra, Mekke, Medine, Şam, Halep ve el-Cezîre gibi birçok İslam merkezlerini gezmiş; İmam Ebû Yûsuf, İmam Ahmed ibn Hanbel, İmam Şâfi, Süfyân b. Uyeyne gibi devrin pek çok önemli âlimden ders almıştır.

İmam Ahmed’in hayatında, Kur’an’ın mahlûk olup olmadığı konusundaki tartışmalardan dolayı yaşadığı mihne olayının önemli etkisi olmuştur.

Akaid konularına dair yazdığı er-Red ʿale’z-zenâdıḳa ve’l-Cehmiyye adlı risâlesinden ve Mu‘tezile’ye karşı verdiği mücadeleden Ahmed b. Hanbel’in, hadisçiliği ve fıkıhçılığı yanında aynı zamanda Ehl-i sünnet inancının yerleşmesine katkıda bulunan bir akaid âlimi olduğu görülür. Onun ilim uğrunda yaptığı uzun yolculukları, mihne olayında gösterdiği salâbeti ve daha sonraki dönemlerde özellikle Halife Mütevekkil-Alellah’ın ihsanlarına karşı müstağni tavrı kendisini büyük bir şöhrete kavuşturmuştur. İslâm dünyasının çeşitli yerlerinden birçok öğrenci İmam Ahmed’in ilim halkasına katılmak için Bağdat’a gelmiş ve böylece daha sağlığında iken bu öğrenciler vasıtasıyla görüş ve fetvaları İslâm dünyasının birçok bölgesine yayılmıştır.

Çeşitli konulardaki sorulara verdiği cevaplar ve fetvalar “mesâil” adıyla toplanmış, bu oluşum, daha sonra akaid ve fıkıhta adına Hanbelî mezhebi veya Selefiyye denilen yeni bir ekolün temelini teşkil etmiştir.

Hanbeli Mezhebi Nerelerde Yaygındır?

Hanbeli mezhebi Bağdat, Mısır, Suriye ve Hicaz’da yayılmıştır.

Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet; DİA

İslam ve İhsan

HANBELİ MEZHEBİ

Hanbeli Mezhebi

İMAM AHMED BİN HANBEL KİMDİR?

İmam Ahmed Bin Hanbel Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.