Deprem Anında Evde Neler Yapmalıyız?

Deprem esnasında merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmaması, sarsıntı bitene kadar içeride kalınması ve binanın terk edilmemesi gerekiyor.

Deprem anında merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmaması, sarsıntı bitene kadar içeride kalınması, güvenli bir yer bularak "çök-kapan-tutun" hareketiyle baş ve boynunu korunması hayat kurtarıyor. 

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı'nın (AFAD) "Afete Hazır Türkiye Projesi" kapsamında deprem öncesi, anında ve sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlar öne çıktı. Buna göre, deprem anında bina içinde bulunanların kesinlikle panik yapmaması, sabitlenmemiş dolap, raf, pencere gibi eşyalardan uzak durması gerekiyor. Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına ya da dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek veya uzanarak "hayat üçgeni" oluşturulması önem taşıyor.

AFAD tarafından "Başınızı iki elinizin arasına alarak veya bir koruyucu (yastık, kitap vb.) malzeme ile koruyun. Sarsıntı geçene dek bekleyin. Güvenli bir yer bulup, 'diz üstü çök, baş ve enseyi koruyacak şekilde kapan, düşmemek için sabit bir yere tutun' hareketini yapın. Deprem sırasında sarsıntı durana kadar olduğunuz yerde kalın." uyarısı yapıldı. 

ÇOĞU YARALANMALAR, BİNADAN ÇIKMAYA ÇALIŞIRKEN OLUYOR

Yaralanmaların çoğunluğu bina içinde hareket ederken veya dışarı çıkmaya çalışırken oluştuğu için deprem esnasında merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşulmaması, sarsıntı bitene kadar içeride kalınması ve bu esnada bulunulan binanın terk edilmemesi gerekiyor. Cam, pencere, dışarıya bakan duvar ve kapılardan, aydınlatma tesisatı veya armatürü gibi düşebilecek her tür eşyadan uzak durulması, balkona çıkılmaması, balkon ve pencerelerden atlanmaması ve asansör kullanılmaması yapılması gerekenler arasında yer alıyor.

Acil durum ve yangınları bildirmek dışında telefonların kullanılmaması, elektrik düğmelerine dokunulmaması ve sarsıntı geçtikten sonra elektrik, gaz, su vanalarının kapatılması gerekiyor.

"SARSINTILAR TAMAMEN BİTENE KADAR HASARLI BİNALARA GİRMEYİN"

Deprem öncesi, deprem anı ve sonrasına ilişkin AFAD tarafından yapılan uyarılar arasında şunlar yer alıyor:

"Depremlerde en önemli tedbirlerden biri de evlerin hangi bölümlerinin daha güvenli olduğunu bilmekten geçer. Devrilen eşyaların bulunduğu odalar tehlike arz ederken, sarsıntı sırasında başınıza düşecek cisimlerden de kendinizi korumanız gerekmektedir. Bu nedenle evinizde güvenli yerleri önceden tespit etmeniz hayati önem taşır.

Her büyük depremden sonra mutlaka artçı deprem olur. Artçı depremler zaman içerisinde seyrekleşir ve büyüklükleri azalır. Artçı depremler hasarlı binalarda zarara yol açabilir. Bu nedenle sarsıntılar tamamen bitene kadar hasarlı binalara girmeyin. Deprem anında açık alandaysanız deniz kıyısından, enerji hatları ve direklerinden, ağaçlardan, diğer binalardan ve duvar diplerinden uzaklaşılmalı."

Deprem öncesi, anında ve sonrasında alınabilecek önlemlere ilişkin detaylı bilgiye AFAD'ın internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.