KURBAN   (2144 içerik bulundu)

Allah'a Borç Vermek İster Misiniz?

Bize emânet olarak verilen bu beden, can ve mal, elimizde ebedî kalacak değildir. Muhakkak birgün âniden hepsi ile vedâlaşacağız ve her şey mülkün gerçek sahibi

Şeker Hastaları Bayramda Tatlı Yememeli

Medipol Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Oktay Olmuşçelik, "Ramazan Bayramı'nda şeker hastaları sunulan tatlıları yemekten kaçınmalı"

Allah Dostluğunun Sırrı Bu!

Teslîmiyet, lügatte boyun eğmek, başa gelen hâdiseleri îtirazsız kabûllenmek ve selâmete çıkmaktır. Teslîmiyet, kalbin bir fiili olup Allâh tarafından haber ver

Huzeyfe İbni Esîd (ra) Kimdir?

Huzeyfe ibni Esîd radıyallahu anh, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz’in sünnetine tabi olma hususunda çok titiz davranan bir sahâbî!...

Rasûlullah Hac Vazîfesini Nasıl İcrâ Ediyordu?

Hz. Muhammed (sav) hicretin 10. yılında hac görevini ifa etti. Yaklaşık üç ay sonra vefat ettiği ve bundan sonra başka hac yapmadığı için bu hacca “veda haccı”

Batılıların Gözünden Osmanlıların Sıra Dışı 7 Özelliği

Osmanlı topraklarını ziyaret eden yabancıların gözlemlerine göre İmparatorluğun üç kıtaya hükmetmesinin arkasındaki güç neydi?

Her Şey Bir Tas Çorba İle Başladı

Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin ziyarete gelenlere bir tas çorba vermek için 1985 yılında kurulan Hüdai Vakfı, Türk cumhuriyetlerinden, Afrika’ya, Suriye’den Tü

Ümmetin Ayı "ramazan"

Hazret-i Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in “Recep Allah’ın, Şaban benim ve Ramazan da ümmetimin ayıdır.” buyururken şu hususa dikkat çekmiştir. O’nun: “Allahım! Re

Hazret-i İsmail'in Teslimiyeti

İbrâhîm -aleyhisselâm-, İsmâîl -aleyhisselâm-’la birlikte Mina’dan Arafat’a doğru giderlerken semâdaki melekler oldukça heyecanlandılar. Hayretle birbirlerine:

Ramazan'da Yoksullara Yardım Kuruluşları El Uzatacak

Ramazan boyunca Türk Kızılayı, İHH, Cansuyu Derneği, Deniz Feneri Derneği gibi birçok yardım kuruluşu Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanındaki yoksulla

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.