Acil Servislerde Bekleme Süresi Kısaldı

Sağlık Bakanlığının, yoğunluğu ortadan kaldırmak için acil servislerde saat 23.00’e kadar poliklinik hizmeti verilmesini düzenlemesi, hastaların bekleme süresinin kısalmasını sağladı.

Sağlık Bakanlığının düzenlemesiyle, acillerde bazı uzman doktorların, 16.00-23.00'te çalışmasını öngören yeni genelgeyle özellikle 20.00-23.00’te oluşan yoğunluğun önlenmesi amaçlanıyor.

Yeni uygulama hakkında bilgi veren Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mehmet Emin Güneş, kendileri gibi başvuru sayısı bini geçen hastanelerin acillerinde aşırı yoğunluk oluştuğunu, bunun da hastaların uzun süre beklemesine yol açtığını söyledi.

HASTALARIN BEKLEME SÜRESİ 7 DAKİKAYA İNDİ

Güneş, bu durumun da hasta şikayetlerine neden olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Uygulamanın amacı bu şikayetleri ortadan kaldırmak. Acillere uzatılmış vardiya sistemi getirildi. Acilde, yeşil, sarı ve kırmızı olmak üzere 3 alan var. Kırmızı alan daha çok, travma hastaları, ateşli silahlı yaralamaları, kesici delici alet yaralamaları, düşmeler, trafik kazası gibi acil olan hastalar. Bunlar için zaten sıfır bekleme süresi ile hizmet veriliyor ve ayrı bir giriş var. Hatta bu hastaların kayıtları bile gittiği odada yapılır. Bunlarda bekleme süresi yok. Diğer yeşil ve sarı alanlar asıl bizim yoğun olduğumuz alanlardır. Bu alanlarda Sağlık Bakanlığımızın talimatıyla yeni dönem başladı.

Yeşil alandaki hastalar daha çok poliklinik düzeyde hizmet alması gereken, poliklinik düzeyinde tedavisi devam edebilecek hastalardır. Acile gelen hastalarımızda sıralamaya koyduğumuz da yaklaşık bunların yüzde 70-80'i yeşil alan dediğimiz bu hastalardan oluşuyor. Bu da büyük bir birikme sebep oluyordu. Yeni düzenlemeyle yeşil alandaki birikmeyi azaltıp, Uzamış Vardiya Poliklinikleri dediğimiz yeşil alana yönlendireceğiz. Yeşil 2 alan dediğimiz bu alanda 7/24 hizmet veremeye devam edeceğiz.”

Vatandaşın da uygulamadan çok memnun olduğunu aktaran Güneş, “Hastalar için bekleme bizim hastanemizde 32 dakika civarındaydı şuan itibarıyla 12 hatta 7 dakikaya inmiş vaziyette. Bu durum aynı zamanda hasta üzerinde stresi de yok ediyor. Bu şekilde dünya standartlarını yakalamış olduk.” dedi.

Güneş, uygulamanın Türkiye genelinde yaklaşık 60 hastanede hayata geçirildiğini, özellikle acillerde yoğunluk yaşanan hastanelerin seçildiğini kaydetti.

“15 YIL ÖNCE HASTANELERİN DURUMU ÇOK KÖTÜYDÜ”

Acile gelen hasta yakını Şehri Alparslan ise sinüzit nedeniyle baş ağrısı yaşayan oğlunu hastaneyi getirdiğini ifade ederek, şunları anlattı:

“Üç gün önce de acile gelmiştik. Bugün ateşi düşmeyince yine geldik. Acile gelirken çok kalabalık olacağını tahmin etmiştim ama şu an bu sakinliği görünce çok mutlu oldum. Evde kronik rahatsızlığı olan bir çocuğumu bıraktım. O yüzden bir an önce işimi bitirip gitmem lazım. Bu uygulama ile artık acillerde uzun süre beklemek zorunda değiliz. Hasta oğlum nedeniyle çok hastane gördüm. 15 yıl önce hastanelerin durumu çok kötüydü. Çok eziyetler çektim. Sabah 5'te giderdim ya sıra numarası alır ya alamazdım ama şimdi randevu alıp gidiyoruz. Beklemeden muayene oluyoruz. Artık ilaçlarım evime gönderiliyor.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.