Üniversiteler Ezan Sesiyle Yankılanacak

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye'de 80'i aşkın üniversitede cami inşaatlarının sürdüğünü belirterek, "Ülkemizde yaklaşık 20 milyon genç var. Bu gençlerimize ulaşmak istiyoruz" Dedi.

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, camilerin şehirlerin kalbi olduğunu ve üniversite kampüslerinde de camiler inşa ettiklerini söyledi.

“ŞEHİRLERDEKİ ÜNİVERSİTE CAMİLERİNİ ÖNEMSİYORUZ”

Üniversite gençliğinin camilerle buluşmasını önemsediklerini vurgulayan Görmez, "Türkiye'de yaklaşık 20 milyon genç var. Bu gençlerimize ulaşmak istiyoruz. Şehirlerdeki üniversite camilerini önemsiyoruz. Bu camilerde gençlerle iletişim kuracak din görevlileri hizmet verecek. Onların manevi yönden gelişmesini, camilerden istifade etmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

80’İ AŞKIN ÜNİVERSİTEDE CAMİ İNŞAATI SÜRÜYOR

Türkiye'de 80'i aşkın üniversitede cami inşaatlarının sürdüğünü belirten Görmez, "15'ini ibadete açtık, 50'sini de 2015'te açacağız" dedi.

“CAMİLERİN MÜESSESELEŞMESİNİ İSTİYORUZ”

Camiyi yeniden hayatın içine, şehrin ve insanın kalbine almak istediklerini dile getiren Görmez, "Başkanlık olarak bunu başarmamız lazım. Camilerin müesseseleşmesini istiyoruz. Sadece ibadet vaktinde, namazdan önce açılıp kapanan mekân olmaktan çıkarmak istiyoruz. Türkiye'de çok güzel örnek camiler var" değerlendirmesinde bulundu.

Camileri kadınların, gençlerin ve engellilerin rahatlıkla ulaşabileceği mekanlar haline dönüştürmek istediklerine dikkati çeken Görmez, "Camilerin, milletimizin Müslüman kimliğini keşfedeceği, ruhlarında cami sevgisini yaşayabilecekleri mekanlar olmasını istiyoruz" dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.