Tıbb-ı Nebevî'den Diş Sağlığı İle İlgili Tavsiyeler

Peygamber Efedimiz’den “Diş temizliği” ile ilgili önemli bir tavsiye...

TRT Arapça’da Elvan-ı Seba programına konuk olarak katılan Diş hekimi M. Bilal Alkan, bugüne kadar pek de bilinmeyen çok önemli bir konuya dikkat çekti.  Alkan, Tıbbı Nebevi'de diş hekimliği ile ilgili konulara değindi.

MİSVAK İLE DİLİNİ TEMİZLERDİ

Hz. Peygamberin aslında asırlar öncesinde bugünün modern diş hekimliğinde dikkat çekilen detayları arasında bulunan dişler arası bölgelerin temizliği ile ilgili dikkat çekici uyarılarını hatırlatan Alkan, asırlar öncesinde dili fırçalamanın Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem- tarafından ne kadar önemli olduğunu belirterek Ebu Musa isimli sahabinin rivayet ettiği şu hadisi dile getirdi:

"-Ben Resulullah'ın huzuruna girdim, misvağın bir ucu dilinin üzerinde bulunuyordu.”

Alkan, hadisin devamında şunları söyledi: “Diş hekimliğinde dilin temizliği de çok önemlidir. Ama pek sık bilinmez, sadece diş fırçalaması olarak anlatılır. Oysa ki dil temizliği, diş temizliği kadar da önemlidir. İşte Hazreti Peygamber -sallâllahu aleyhi ve sellem-, yüzyıllar öncesinden bize bunu hatırlatıyor ve misvağın aynı zamanda dil üzerinden de gezdirilmesi gerektiğini tavsiye ediyor. Böylece hem dil hem de diş temizliği bir arada yapılmış oluyor. Bu büyük bir öngörü ve insan sağlığına verilen önemin göstergesidir.”

DİŞ KAPLAMASINDA ALTIN KULLANILMASI

Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-'in,  temizliğin imana delalet ettiğini, temelinde ağız ve diş sağlığı olduğunu da sık sık etrafındakilere hatırlattığına değinen Alkan, "Cahiliyye devrinde bir su başında arapların birbirleri ile savaş ettikleri sırada sahabeden bir zâtın burnundan yaralandığını, bunun üzerine gümüşten burun yaptırdığını ancak bunun koku yaptığını ve bundan haberdar olan Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem-'in de altından bir burun yaptırmasını tavsiye ettiğini" söyledi.

Bunun yanında protez dişin altından yapılmasına da o dönemde müsade edildiğini hatırlatan M. Bilal Alkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Özellikle koruyucu hekimlik Tıbb-ı Nebevi’de üzerinde durulan önemli bir konudur.  Allah Resûlü'nün kahvaltıdan kalkmadan bir dilim peynirin ve yemeklerin sonunda bir kaşık yoğurdun ağız diş sağlığını korumada faydalı olduğunu belirttiği ve tavsiye ettiği hadisler elimizde mevcuttur."

Diş sağlığının tüm beden sağlığını etkilediğini söyleyen Diş hekimi Bilal Alkan diş eti problemi olan hastaların kalp krizi geçirme risklerinin de yükseldiğini belirtti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.