yaz kuran kursları

Yaz Kur'an Kursları Ne Zaman Başlıyor?

Diyanet bünyesinde hizmet veren tüm Türkiye'deki tüm camilerde 17 Haziran’da yaz Kur'an kursları eğitime başlıyor.

Hem Kur'an Okuyorlar Hem Masa Tenisi Oynuyorlar

Adıyaman'daki Saltoğlu Camisi'nde düzenlenen yaz Kur'an kurslarına katılan çocuklar, eğitimin ardından masa tenisi oynayarak vakit geçiriyor.

Çocuğun Manevi Eğitimi

Her biri bizim için ayrı bir huzur kaynağı olan yavrularımızın mânevî mes’ûliyeti, ebeveynler olarak bizim omuzlarımıza yüklenmiştir. Şüphesiz bu sorumluluk, maddî ihtiyaçlarının yanında ve ondan daha önemli olan, “âhirete dönük sorumluluklar”dır.

Yaz Kur'an Kurslarının Önemi

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı 22 Haziran 2018 Cuma hutbesi "Yaz Kur'an Kurslarının Önemi" başlığı ile yayınlandı. Çocukların yazın sahip oldukları bol vakitlerin açılan Kur'an kurslarında alacakları Kur'an eğitimi ile çok kıymetli bir hazine elde etmiş olacaklar. Buda anne ve babalar için en kıymetli kazançtır.

Çocuklar Camiyle Buluştu

Batman'da, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen yaz Kur'an kurslarına katılan çocuklara yönelik "Çocuklar Camiyle Buluşuyor" etkinliği yapıldı.

Yaz Kur'ân Kursları Başladı

Okulların tatile girmesiyle İstanbul'da camilerde yaz Kur'an kursları başladı

Karanlık Dünyaları Kur'ân'la Aydınlanıyor

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yurt genelinde düzenlenen kurslara katılan görme engelliler, karanlık dünyalarını gönül gözüyle öğrendikleri Kur'an-ı Kerim'le aydınlatıyor.

Ahlat'ta Ahıskalı Çocuklar Kur'ân-ı Kerîm Öğreniyor

Ukrayna'dan Türkiye'ye getirilerek Bitlis'in Ahlat ilçesine yerleştirilen Ahıska Türklerinin çocukları, Diyanet İşleri Başkanlığı'nca düzenlenen yaz Kur'an kurslarına başladı.

Yazın Kur'ân Öğrenmek İster Misiniz?

Diyanet İşleri Başkanlığı'nca düzenlenen yaz Kur'an kursları, 20 Haziran'da eğitime başlıyor.

Çocuklara Özel 5 Yıldızlı Yaz Kampı Başlıyor

Lider Eğitim Gençlik ve Spor Kulübü Derneği, İstanbul’da bulunan öğrencilere yönelik olarak düzenlediği 5 Yıldızlı Tematik Kamp 11 Temmuz’da başlıyor.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.