Türk Kızılayı

Çocukların Kemikleri Sayılır Halde

Türk Kızılayı Genel Müdürü Altan, "(Doğu Guta) Şu an en çok gıda ve temel besin maddelerine ihtiyaç duyuluyor. İnsanların kemikleri artık sayılır hale gelmiş, ciddi bir sıkıntı var." dedi.

İhtiyaç Sahibi Öğrenciler Ücretsiz Giyiniyor

Türk Kızılayı ve Yıldız Teknik Üniversitesi iş birliğiyle hayata geçirilen Yıldız Butik, ihtiyaç sahibi öğrencilerin tüm giysi ihtiyaçlarını karşılıyor.

Somali Açlık Krizi İle Karşı Karşıya

Somali'nin 2011 yılında maruz kaldığı açlık krizinin benzeriyle karşı karşıya olduğu ifade ediliyor. Kamp sakinlerinden Ahmed, "Her gün artan sıkıntılarımızın azaltılması için Türkiye'ye büyük umutlar bağladık." dedi.

Yemen ve Sudan'a Yardım Eli

Türkiye, iç savaş, kuraklık ve açlık nedeniyle ölümlerin arttığı Yemen, Güney Sudan ve Doğu Afrika ülkelerine tıbbi malzeme yardımı yapacak.

Huzurevinde Kur'ân Okumayı Öğreniyorlar

Düzce'nin Akçakoca ilçesindeki Türk Kızılayı Yaşlılar Konukevi'nin sakinleri, "Sosyal Sorumluluk ve Psiko-Sosyal Destek Projesi" kapsamında açılan kursta Kur'an okumayı öğreniyor.

Kan Bağışında Büyük Oranda Artış Sağlandı

Gönüllü, güvenli ve düzenli kan bağışı programını 2005'ten bu yana yürüten Türk Kızılayı, geçen yıl bağış sayısında, bir önceki seneye göre yüzde 11 artış elde etti.

Bir Ünite Kan Üç Cana Hayat Veriyor

Kazalarda, bazı hastalık veya büyük ameliyatlarda ihtiyaç duyulan kan, bağışçıdan alımından laboratuvarlardaki analiz sürecine kadar önemli aşamalardan geçerek hastanelere ulaşıyor. Türkiye genelinde her yıl milyonlarca ünite kan toplayarak hastalara şifa dağıtan Türk Kızılayı, Batı Akdeniz'de de gönüllülerin yaptığı bağışlarla çalışmalarını sürdürüyor. 

Kızılay'ın Kan Stoku Alarm Veriyor

Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, kan stoklarının "kırmızı alarm" seviyesine düştüğünü bildirdi.

Çocuklar Harçlıklarını Haleplilere Gönderdi

Almanya'nın Köln kentinde yaşayan bir grup çocuk, harçlıklarını Halep'teki savaş mağdurlarına gönderdi.

250 Yıllık Evlerini Hayır İçin Bağışladılar

Kilisli hayırsever kardeşler, Çanakkale ve Yemen'de şehit olan amcaları ile gazi dedelerinin doğup büyüdüğü birbirine bitişik 250 yıllık iki evi, Türk Kızılayına bağışladı.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.