Müslümanlar Mescid-i Aksa'ya Girecek mi?

İsrail işgal güçleri, Mescid-i Aksa'nın Aslanlı (Esbat) kapısına kurduğu elektronik arama dedektörlerini kaldırdı ancak yeni önlemler aldı.

İsrail işgal güçlerinin Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu elektronik arama dedektörlerini kaldırmasının ardından Müslümanlar içeriye girip girememe kararını bugün verecek.

Dedektörlerin kaldırıldığı gece saatlerinde Harem-i Şerif'in Aslanlı (Esbat) kapısında gazetecilere açıklama yapan Aksa imamlarından Şeyh Raid Dâna, sahadaki durumun henüz netlik kazanmadığını söyledi. Dâna, "Metal arama dedektörleri kaldırıldı ancak sunulan alternatifin ne olduğunu bilmiyoruz." diye konuştu.

Mescid-i Aksa Vakfı yetkililerinin siyasi liderlerle birlikte sabah saatlerinde bir değerlendirme toplantısı yapacağını belirten Dâna, nasıl bir adım atılacağına bu toplantıda karar vereceğini kaydetti.

Toplantıda alınacak kararın sokaktaki halkın kararı olacağını ifade eden Dâna, "Biz vakıf olarak sokağı dinleyeceğiz. Eğer sokak evet derse biz de evet diyeceğiz. Yok eğer hayır derse biz de hayır dyeceğiz." ifadelerini kulandı.

CEMAAT SABAH NAMAZINI KAPIDA KILDI

Öte yandan cemaat sabah namazını yine içeri girmeyerek Mescid-i Aksa'nın kapısında kıldı.

Müslümanlar Aksa'ya girmeye karar verirse bu sabah kılınan namaz, dedektörleri protesto etmek için kapıda kılınan son namaz olacak.

İsrail işgal polisi gece saatlerinde Mescid-i Aksa'nın kapılarındaki elektronik arama dedektörlerini kaldırmıştı.

İsrail Güvenlik Kabinesi'nin gece geç saatlere kadar süren toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, "Güvenlik Kabinesi tüm güvenlik birimlerinin tavsiye ettiği üzere metal arama dedektörlerini kaldırarak, bunun yerine ileri teknolojiyi kullanarak başka önlemler almaya karar verdi. Bu şekilde (etrafı surlarla çevrili Kudüs'ün) Eski Şehir bölgesi ve Mescid-i Aksa'da ibadet edenlerin güvenliği sağlanacak." ifadelerine yer verilmişti.

Söz konusu ileri teknoloji önlemlerin hayata geçirilene kadar "çok sayıda polisin şehre konuşlandırılacağı ve Aksa'ya yapılan ziyaretlerin güvenliğini sağlamak için zaruri adımların atılacağı" belirtilen açıklamada, "teknolojik önlemlerin" bugünden itibaren 6 ay içinde tamamlanabilmesi için hükümetin 100 milyon Şekel (yaklaşık 28 milyon dolar) bütçe ayırdığı bildirilmişti.

GECE İŞGALCİLER FİLİSTİNLİLERE MÜDAHALE ETTİ 

Öte yandan İsrail polisi, dedektörlerin söküldüğü saatlerde Kudüs'ün Aslanlı kapısında toplanan Filistinli gençlere göz yaşartıcı gaz ve ses bombalarıyla müdahale etti. Filistinli gençlerle polis arasında yaşanan çatışmalar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürdü.

İsrail polisi, 14 Temmuz Cuma günü Mescid-i Aksa'da silahlı saldırıda bulunduğunu iddia ettiği 3 Filistinliyi öldürmüş, olayda yaralanan 2 İsrail polisi ise kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetmişti. Olayın ardından Mescid-i Aksa'yı ibadete kapatan İsrail güçleri, Harem-i Şerif'in iki kapısını pazar günü açmış, ancak kapılara elektronik metal arama dedektörleri yerleştirmişti.

İsrail, Mescid-i Aksa'nın kapılarına kurduğu metal dedektörler vasıtasıyla Aksa Vakfınca kontrol edilen Harem-i Şerif'te egemenlik sağlamak istiyor. Filistin halkı, metal dedektörlerin güvenlik gerekçesiyle değil Aksa üzerinde hakimiyet kurma amaçlı olduğunu düşünüyor.

İsrail'in, Aksa'yı yönetme hakkını resmi olarak tanıdığı Aksa Vakfına danışmadan attığı bu tek taraflı adımın kabulü halinde bunu daha ileri adımların takip edeceğini belirten Filistinliler, böylece Aksa'nın zamansal ve mekansal olarak bölünüp Yahudilere tahsisinden ve ellerinden alınmasından endişe ediyor.

Dedektörlerin kurulduğu günden beri Aksa'nın kapılarına gelerek burada namazlarını eda eden binlerle Filistinli ile İsrail polisi arasında çatışma yaşanıyordu.

Kaynak: Haberiyat

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.