Hüdayi Vakfı'nın Yardımları İdlib'e Ulaştı

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Suriye’deki mağdur ve muhtaçlara  yönelik yardımlarına devam ediyor.

Suriye’deki İdlib, Halep, Azez gibi bölgelerdeki köylere, kamplara, terk edilmiş binalara sığınan mağdurlara dağıtılan yardımlara hız kesmeden devam eden Hüdayi Vakfı, rutin gönderdiği un ve gıda paketleri ve temizlik malzemelerinin yanı sıra bu kez de, farklı oyuncaklardan oluşan yardım paketlerini Suriye’nin İdlib’e bağlı köylerine götürerek dağıtımını sağladı.

Özellikle şehit ve yetim ailelerin bulunduğu kamplarda ve köylerde, zor şartlar içerisinde yaşam mücadelesi veren savaş mağdurlarına dağıtılan yardımlar, önümüzdeki günlerde tekrar bölgeye ulaştırılmaya devam edecek.

Yardımların bölgeye ulaştırılmasına eşlik eden Hüdayi Vakfı İnsani Yardım ve Sosyal Hizmetler Koordinatörlüğü yetkililerinin bölgeden izlenimleri:

“Cilvegöz sınır kapısından geçerek takriben 55-60 km uzaklıkta bulunan İdlib’e doğru yola koyulduk. İdlib’in civar köylerde bulunan savaş mağdurlarına gıda kolilerini ve temizlik malzemelerini ulaştırdık. Savaşın en masum mağdurları olan çocukları dağıttığımız oyuncaklarla az da olsa mutlu etmeye çalıştık.”

“Suriyeliler savaşıyor. Her an tepeden düşebilecek bir bombanın etkisiyle gökyüzünden gelen uçak seslerini dinliyorlar. Tarlası ya da hayvanı olanlar ya da şehrin belli bölgelerinde kalan sanayilerde çalışanlar dışında, yapabilecekleri pek bir şey yok. Gittiğimiz köy Şam’dan kaçarken sığınanların yaşadığı bir köy. Tamamen yıkılmamış binalarda oturan insanların para kazanmak için yapabilecekleri bir işleri yok. Ayda bir gelen yardımı kendi aralarında oluşturdukları sıraya göre paylaşıyorlar. İnsanlar iç savaşın çaresizliğinde bekliyorlar, imkânı olan iş bulabilirse çalışıyor, daha çok tarım ve küçükbaş hayvancılıkla geçimlerini sağlıyorlar. Burada öncelik olarak gıda ve temizlik malzemelerine acil olarak ihtiyaç var. Örneği bu mıntıkaya biz gelmeden en son üç ay önce bir yardım kolisi gelmiş daha da başka bir yardım gelmemiş.”

“Konuştuğumuz insanların hepsi Türkiye’ye olan sevgilerinden bahsetti. Bu çok güzel bir şey. Kendi evinizden yüzlerce kilometre ötede yaptığınız şeyin karşılığını bulduğunuzu görmek insanı mutlu ediyor. Dağıtacağımız yardım paketlerini gördüklerinde büyük bir sevinçle karşıladılar, yüzlerindeki mutluluk okunabiliyordu. Bütün yokluklarına ve kısıtlı imkânlarına rağmen misafirperver olmaları, ikramda bulunmaları Türkiye’ye olan muhabbet ve teveccühlerini gösteriyordu.”

“Özellikle kırgın, yorgun, ezik ve acıyı gözlerinde hissettiğiniz çocukların oyuncak dağıtımındaki sevinç ve heyecanı bu hizmetin ne kadar elzem ve önemli olduğunu bizlere hatırlattı. Belki de en anlamlı, en duyguları anları bu esnada yaşadık. Oyuncağı almak için çığlık atan ve gözleri parlayan bu çocuklara en güzel hediyeyi -oyuncağı- verirken hem güldük hem ağladık.. Aslında verilen hediyenin ülkemizdeki çocuklar için bir kıymeti yoktur, neye sevindiklerini, bu kadar küçük bir hediyenin onları ne denli mutlu ettiğini görünce hakkaten duygulanıyor insan..”

Hüdayi Vakfı Suriye’de kimyasal silah ve bombalı saldırılara maruz kalanlara yönelik başlattığı yardım kampanyasına sizlerde dahil olabilirsiniz.

Bağış yapmak için tıklayınız.

[gallery columns="4" link="file" ids="94721,94722,94723,94724,94725,94726,94727,94728,94729,94730,94731,94732,94733,94734,94735,94736"]

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.