Gayemiz Ne Yediğimizin Farkına Varmak

Dünya Helal Gıda Birliği Der. Gen. Bşk. Yrd. Ahmet Gelir ile konuşan Hatice Sarı "Gayemiz ne yediğimizin farkına varmak" başlığı ile gerçekleştirdiği röpotaj...

Derneği kurmaktaki çıkış noktanız ve amacınızdan başlayalım.

Gayemiz ne yediğimizin farkına varmak. Bu anlamda katkı maddeleri, üretim prosesleri konusunda helal ve temizi de gıda güvenliği şemsiyesine katmak. Yanlış üretim uygulamalarından doğan zarardan insanımızı koruma konusunda yardımcı olmak.

Bugüne dek  yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi alabilir miyiz?

Türkiye’de genel merkezimiz Bursa’dadır. Gaziantep’te şubemiz var. Amerika, Rusya, Almanya, Suriye, Mısır ve Bulgaristan’da şube  çalışmalarımız devam ediyor.Bilgilenme ve bilinçlenme alanında TV programları, konferanslar, paneller sunmaya gayret ettik. Konu başlıkları ile;

1- Ekmeği ve katkı maddelerini inceledik.

2- Su ve kaynaklarını araştırdık.

3- Mucize gıda bal konusunda çalıştık.

4- Türkiye’nin ilk helal gıda genel standardını oluşturduk, revize ettik.

5- Kırmızı Et – Karkas standardımızı hazırladık.

6- Kanatlı kesim ve helal standardını hazırladık.

7- Ekmek standardımızı oluşturduk.

8- Un fabrikaları ve un standartlarımızı oluşturduk.

9- Tatlı, tuzlu pasta ve kurabiye standardımızı oluşturduk.

10- Yoğurt standardımızı oluşturduk.

11- Dünya Helal Gıda Birliği ismini garanti markası olarak tescil ettirdik.

Bilimsel üst kurulumuzun tavsiye ve teklifleri ile gıdanın tüm dallarında standart çalışmalarımız ise devam ediyor.

Tarım Bakanlığı’nın onayı, biz tüketicilerin hüsn-ü zannı açısından değerlendirdiğimizde yeterli bir onay mıdır?

Tarım bakanlığından onaylı olması kuruluş için ilk adım. Helalliği için mutlaka sürdürülebilir ve izlenebilir denetim şart.

Helal gıda konusunda ileriki zamanlarda yapmak istediğiniz çalışmalar nelerdir?

Dünya Helal Gıda Birliği garanti markasının tüm dünyada yaygınlaşmasını istiyoruz. Helal gıda standardının merkezi güvenilir ellerde olsun diye çalışıyoruz.

Standarttan bahsettiniz, biraz açar mısınız?

Evet, biz sertifika verme yerine garanti markası uyguluyoruz. Bunun için de yukarıda zikrettiğim standartlara ihtiyacımız var. Bir kısmı  bitti. Kalanlar için standart hazırlama komisyonlarımız devamlı çalışıyorlar.

Son olarak helal gıda konusunda ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Estağfurullah, gençlerden alacaklarımız vardır. Onların enerjilerine ihtiyacımız var. Hijyenik şartlarda üretilmiş ürün yanında inanç  hassasiyetine saygılı ürünlere ihtiyacımız var. Gençler tercihten doğan gücün ciddiye alınacağını zaten bilirler.

İslam ve İhsan

YEMEKTEN SONRA YAPILMAMASI GEREKENLER

Yemekten Sonra Yapılmaması Gerekenler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.