El Bab'dan Kaçan Suriyelilere Yardım

İnsani Yardım Vakfı, Bab'daki DEAŞ zulmünden kaçarak çevre köylere yerleşen 150 Suriyeli aileye yardımda bulundu.

İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Suriye'nin Halep kentine bağlı Bab bölgesinden kaçıp çevre köylere yerleşen 150 Suriyeli aileye gıda, bebek paketi ve battaniye yardımı yaptı.

Bab bölgesindeki terör örgütü DEAŞ zulmünden kaçan çoğunluğu kadın ve çocuk Suriyeliler, yanlarına aldıkları birkaç parça eşyayla muhaliflerin kontrolündeki çevre köylere sığınıyor.

Olumsuz hava koşullarının etkili olduğu bölgede derme çatma çadırlarda hayatlarını sürdüren Suriyelilere en büyük desteği Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları ve hayırseverler veriyor.

DEAŞ'TAN KAÇAN SURİYELİLERE YARDIM

İHH İnsani Yardım Vakfı Suriye Koordinatörü Ömer Koparan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bab'ın çevresindeki köylere yardım dağıtmaya geldiklerini söyledi.

Koparan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurlarıyla yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekatı ile özgürlüğüne kavuşan Susyan, Hazvan ve Kefran köylerinde yaşayan ve Bab'dan kaçan ailelere ulaştırdıkları yardımlarla ilgili şu bilgileri verdi:

"Köylerdeki ailelerin gıda ve ısınma ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. El Bab'ın çevresindeki 150 aileye gıda kolisi, bebek bezi, bebek paketi ve battaniyelerden oluşan yardımları ulaştırdık. Şu an Türk Silahlı Kuvvetleri ve ÖSO, El Bab içerisinde kontrolü sağlamaya çalışıyor. Bunun yanında El Bab'dan DEAŞ zulmünden kaçan insanlar tekrar El Bab'a girmek üzere çevre köylerde bekleyişini sürdürüyor."

"GELDİĞİMİZ YOLLAR MAYINLARLA DOLUYDU"

İHH'nın yardım ulaştırdığı bölgeye sığınanlar arasında sadece Bab'dan değil DEAŞ'ın kontrolündeki başka yerlerden kaçanlar da bulunuyor.

Rakka kentinin batısındaki Takka ilçesinden geldiklerini söyleyen Suriyeli Ali Ubeyid Şakir, "Özgür Suriye Ordusu mensupları bizi çok iyi karşıladı. Bize gerekli insani yardımlarda bulundular. Şimdi de İHH bize yardımcı oluyor." dedi.

DEAŞ'tan kaçarken büyük zorluklarla karşılaştıklarını ifade eden Şakir, "Geldiğimiz yollar mayınlarla doluydu. Allah'a şükür sağ salim buraya ulaştık. Rehber öncülüğünde geldiğimiz için bize bir şey olmadı." diye konuştu.

Şakir, terör örgütü DEAŞ'ın elindeki bölgelerde sivillere büyük baskı olduğunu belirtirken, "Şu anda halk, örgütün olduğu bölgelerden kaçıyor. DEAŞ, halka büyük zarar verdi. DEAŞ'ın olduğu bölgelerde savaş ve ölüm var." ifadelerini kullandı.

Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili Genelkurmay Başkanlığından dün yapılan açıklamada, Bab'ın büyük bölümünde kontrolün sağlandığı ve arama tarama faaliyetlerinin sürdüğü bildirilmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.