Cumhurbaşkanı Erdoğan: İslam Aleminde İnfial Yaratır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kudüs’ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım İslam aleminde infiale neden olacaktır.” ikazında bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Ürdün Kralı Abdullah ile görüştü. İki lider görüşmenin ardından ortak bir açıklama yaptı.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Son 5-6 yıllık dönemde imzalanan serbest ticaret ve vize muafiyetleri anlaşmaları ilişkilerimizin gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Ticaret, savunma sanayi, altyapı yatırımları ve turizm ciddi bir işbirliği potansiyeli barındırıyor. Ayrıca Türkiye ile Ürdün arasında öğrenci değişiminin geliştiğini görüyoruz.

“KUDÜS, TÜM MÜSLÜMANLARIN GÖZ BEBEĞİDİR”

Kardeşim Kral Abdullah ile bölgemizdeki güncel gelişmeleri ele aldık. Bugünkü görüşmelerimizin en önemli başlığı Kudüs'tü. Kudüs'ün kutsiyetinin ve tarihi statüsünün korunması hususunda Ürdün’le aynı düşüncedeyiz. Kudüs'ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım İslam aleminde infiale neden olacaktır. Kudüs, tüm Müslümanların göz bebeğidir. Kimden gelirse gelsin, bu tarihi konuyu gözardı eden tüm yaklaşımların sonu hüsrandır. Ortadoğu'da istikrar için yegane yol, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletidir.

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI İSTANBUL’DA TOPLANACAK

13 Aralık'ta İslam İşbirliği Teşkılatı’nın liderlerini İstanbul’da toplanacak. Bir sonuç bildirgesini oradan tüm dünyaya açıklayacağız. İslam dünyasının Kudüs konusunda beraber hareket etmesi çok önemlidir.

Hiç kimsenin hevesleri uğruna milyarlarca insanın hayatıyla oynamaya hakkı yoktur.

 

 

İslam ve İhsan

MESİCİD-İ AKSA'NIN TARİHİ VE MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖNEMİ

Mesicid-i Aksa'nın Tarihi ve Müslümanlar İçin Önemi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.