Aklını Kullananlar İçin İbretler Var!

Yaz geldi. Sıcağı düşünün... Sonra denizlerin diplerinden, ormanlardaki yapraklara kadar, Güneş enerjisiyle yaşayan canlıları... Daha sonra Dünya'ya, Güneş'in uzaya yaydığı 4 milyon ton enerjinin sadece 2 milyarda birinin yansıdığını düşünün... Ve sonra şu ayeti okuyun: "Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır."(16:12)

DÜNYA'DAKİ GÜNEŞ ENERJİSİ; 4 MİLYON TON ENERJİNİN 2 MİLYARDA 1'İ

moonshadow1_preview-e1321290151794Güneş’in yaşı yaklaşık 5 milyar yıldır. İç sıcaklığı 20 milyon santigrat derece, dış sıcaklığı 6 bin santigrat derecedir. Çapı, Dünya'mızın çapının 103 katı kadardır, aramızda 150 milyon km. mesafe vardır. Bu mesafeden dolayı Güneş’in ışığı bize sekiz dakikada ulaşır. Yani biz Güneş’in sekiz dakika önceki hâlini görürüz. Güneş’in bir saniyede geçirdiği termanükleer reaksiyonları müşahede edelim; saniyede 564 milyon ton hidrojeni 560 milyon ton helyuma çeviriyor. Kalan 4 milyon ton enerjiyi uzaya püskürtüyor, o enerjinin 2 milyarda 1’i Dünya’ya geliyor ve Dünya hayat buluyor.

Bütün atmosfer makinası çalışıyor, yağmurlar, rüzgârlar oluşuyor, buharlaşma meydana geliyor… Yani saniyede ürettiği enerji; yeryüzündeki beşeri atom santrallerinin yıllık ürettikleri elektrik enerjisinin 80 katıdır. Üstelik bunları yaparken de durmuyor, Vega Yıldızı’na doğru saatte 720.000 kilometrelik bir hızla yolculuk ediyor. Zira; “Güneş de, kendisi için (tesbit edilmiş) olan bir müstakarra (karar yerine) doğru akıp gitmekte.” (Yasin, 38) Tabi Dünya'mız da Güneş’le birlikte… (Merve Şanlı / Genç Dergi Sayı 73)

BU AYETLERE BAKMADAN GÜNEŞ'i TEFEKKÜR ETMEYİN!

  • 25:45 -Rabb'inin gölgeyi nasıl uzatmakta olduğunu görmedin mi? Dileseydi onu elbet hareketsiz de kılardı. Sonra biz güneşi, ona (gölgeye) delil kılmışızdır.

Modern bilime göre cisimlerin gölgelerinin uzayıp kısalması, Dünya'nın Güneş'in yörüngesinde ve kendi ekseni etrafında dönüşü sonucu meydana gelen olaylardan bir tanesidir. Ayette gölge uzunluğunun sebebi olarak Güneş'i delil kılması tefekküre şayandır. Nitekim Batı, Hristiyanlığa aykırı olduğu için Dünya'nın yuvarlak olduğunu söyleyen bilim adamlarını idam etmezden yüzyıllar evvel, Kur'an'ın bu hakikati belirtmesi, akıl sahipleri için sebeb-i şükürdür.

  • 6:78 -Güneş'i doğarken görünce: "Rabb'im budur, bu hepsinden büyük" dedi. O da batınca dedi ki: "Ey kavmim! Ben sizin (Allah'a) ortak koştuğunuz şeylerden uzağım".

  • 6:96 - Karanlığı yarıp tanyerini ağartan O'dur. Geceyi, dinlenmek için; Güneş'i, Ay'ı (vakitlerinizi) hesaplamak için yaratmıştır. İşte bu, her şeye galip gelen ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir.

  • 13:2 -Allah O'dur ki, gökleri direksiz yükseltti, onu görüyorsunuz, sonra arş üzerine istiva etti, Güneş'i ve Ay'ı emrine boyun eğdirdi. Her biri belli bir vakte kadar akar gider. Bütün işleri O yönetiyor. Âyetleri O açıklıyor ki Rabb'inizin huzuruna çıkacağınızı iyi bilesiniz.

  • 14:33 -Sürekli olarak yörüngelerinde hareket eden Ay ve Güneş'i, geceyi ve gündüzü sizin emrinize verdi.

  • 16:12 - Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

  • 21:33 - Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı yaratan O'dur. Bunların her biri kendi dairesinde dolaşmaktadır.

  • 29:61 -Andolsun ki onlara, "Gökleri ve yeri yaratan, Güneş'i ve Ay'ı buyruğu altında tutan kimdir?" diye sorsan "Allah" derler. O halde nasıl (haktan) çevrilip döndürülüyorlar?

  • 35:13 -O, geceyi gündüze sokuyor, gündüzü de geceye sokuyor. Güneş'i ve Ay'ı emrine âmâde kılmıştır. Her biri mukadder bir gayeye akıp gidiyor. İşte bu gördüklerinizi yapan Allah sizin Rabb'inizdir. Mülk (hükümranlık) O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise bir çekirdek zarını bile idare edemezler.

GÖZÜNÜ GÖĞE ÇEVİR, GÖNLÜNÜ DE GÖĞÜN SAHİBİNE

gunes2Astrofotografi... Astronomi ile yakından ilgilenen birçok kişinin uğraştığı bir hobi. Fotoğraf filmi için bir sınırlama yokken, bir insan gözünün ışık biriktirebilme kapasitesi 1/8 ile 1/4 saniye arasındadır. Uzun bir pozlama süresi verildiği takdirde görülmeyen gök cisimleri görülebilir hale getirilebilir. Gökyüzünde görülüp fotoğrafı çekilebilecek cisimlerden bazıları; Güneş, Ay, gezegenler, takım yıldızları, Samanyolu, gökadalar, bulutsular.

Astronomi; herkesin ilgilenebileceği, kitap, dergi, internet gibi kaynakların kullanılarak merak edilenler hakkında bilgi sahibi olabileceği ve en heyecan veren kısmı olan “gözlem” imkânına sahip olduğu bir alandır. Ve insan, gözünü gökyüzüne çevirmeyi asla unutmamalıdır. Gönlünü de; göğün sahibine… Zira: “(O), göklerin ve yerin eşsiz yaratıcısıdır.” (Bakara, 117) Gönüllerin de tâ künhünü bilendir. (Teğabün, 4)

Şunu da unutmamalı ki “Dünya kadar zengin olun “siz sizin” olmadıkça kıymeti yoktur. Birçok ilimlere vukûfunuz olabilir “siz sizi” bilmedikçe cehilden kurtulmuş değilsiniz. Bir teleskop ile en ufak bir yıldızı dahi ötelerden görebilirsiniz. “Size şahdamarınızdan daha yakınım ” [Kaf 16] diyeni görmedikçe gözünüzün sıhhatinden şüphe edilir.”

Kaynak: İslamveihsan

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.