Yüzakı Dergisinin Şubat 2023 Sayısı Çıktı

Yüzakı dergisinin 216. sayısı çıktı. Yüzakı dergisinin Şubat 2023 sayısı “Yarına Hazır mıyım?” kapağıyla yayınlandı.

“Yarına Hazır mıyım?” başlığıyla çıkan Yüzakı dergisinin 216. sayısı şu şekilde takdim edildi.

YARINA HAZIR MIYIM?

Yarına çıkmaya garantimiz mi var? 

Dünyanın fânîliği için söylenir bu söz. Halîfe Ömer bin Abdülaziz’in veziri; beytülmâl emîninden, yarına ait tahsisatı isteyince, mes’ul; «Yarına çıkabileceğine dair senet getir ben de yarının tahsisatını vereyim.» der. «Fânî yarın» bu kadar meçhul iken, «bâkî yarın» yani âhiret tam tersine, kat‘î bir gerçeklik. Vakti gelince ne bir an geri, ne bir an ileri...

Belirsiz yarınlar için nice hazırlıklarımız var. Hiç ölmeyecekmiş gibi mal yığma hırsımız, hiç hesap vermeyecek gibi gafletlerimiz. Ya hakikî ve ebedî;

Yarına hazır mıyım?

İlâhî tâlimat:

“Ey îmân edenler!

Allah’tan korkun (takvâlı olun) ve herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın.

Allah’tan sakının (takvâlı olun); çünkü Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.” (el-Haşr, 18)

Fânî yarın telâşeleri, gerçek yarınlara hazırlığa mâni olmamalı. Âhireti hatırlatmak içindir âdeta üç ayların gelişi... Mîrâcıyla, Berâtıyla kandillerin ve Ramazân-ı şerîfin uhrevî atmosferi. Bez kundaktan tahta kundağa uzanıveren fânî hayatta, her Ramazan, âhiret hazırlığında;

  • Geriye mi düşüyoruz?
  • Yerimizde mi sayıyoruz?
  • Yoksa yükseliyor muyuz?

Bu sorgulamaya birer karne.

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; ebedî yarınlara hazırlığın, Mâlik-i Yevmi’d-Dîn’in yani Cenâb-ı Hakk’ın şartlarına göre olması gerektiğini tefekkür ettirdi. Şartları keyfî ve indî şekilde esnetmenin hiç hazırlanmamakla müsâvî olduğunu belirtti.

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi; zamanımızda yaşanan, dünyevîleşme, hâle rızâsızlık, sosyal medyanın yanlış kullanımı, kuraklık vb. birçok aktüel mevzuya dair sualleri cevapladı. 

Ebediyet rehberimiz Kur’ân’a yönelik Avrupa’daki menfur saldırılara cevabın yanında, «Ebedî Fecre» bölümünde de, «Sâliha Hanım»ın ehemmiyeti ve evlâtları sâliha bir hanım olacak şekilde yetiştirmek hususunda mühim bir makale var.

Yazarlarımız, Ramazân’a hazırlanma, ölüme hazırlanma ve âhirete hazırlanma bahsinde kıymetli araştırmalar, makaleler, denemeler ve iktibaslar sundular.

Dr. Ahmet Hamdi YILDIRIM’dan namazın câhiliyyede bilinip bilinmediği hususunda değerli bir inceleme, dosyamızda.

Yarına hazırlık çok geniş bir saha. Güzel ahlâkı, komşuluğu ve zarâfeti de içine alıyor, merhameti ve hayvan haklarına hürmeti de. Sâlih amellerle müzeyyen bir ömür için, sağlığı-sıhhati korumayı da. Nesilleri îman ve fazîletlerle dokumayı da... Şiir şiir bu hakikatleri idraklere fısıldamayı da...

Kim ne kadar hazırlandı? Onu da Yûnus Emre;

"Er yarın Hak dîvânında bell’olur!" diyerek cevaplıyor. Zaten mesele cevap hazırlamak değil, hazırlık sunmak. Çünkü «o gün» sırf cevap vermiş olmak için konuşmaya kalkan ağızlar mühürlenecek ve hazırlığı yapan uzuvlar konuşacak. O en dehşetli hâl lisânına hazır mıyız?

Dergiye ulaşmak için tıklayınız...

İslam ve İhsan

HERKES YARINA NE HAZIRLADIĞINA BAKSIN!

Herkes Yarına Ne Hazırladığına Baksın!

YARIN YAPARIM DİYENLER HELAK OLDU!

Yarın Yaparım Diyenler Helak Oldu!

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.