
Yunus Suresi 89. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Yunus Suresi 89. ayeti ne anlatıyor? Yunus Suresi 89. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Yunus Suresi 89. Ayetinin Arapçası:
قَالَ قَدْ اُج۪يبَتْ دَعْوَتُكُمَا فَاسْتَق۪يمَا وَلَا تَتَّبِعَٓانِّ سَب۪يلَ الَّذ۪ينَ لَا يَعْلَمُونَ
Yunus Suresi 89. Ayetinin Meali (Anlamı):
Allah Mûsâ ile Hârûn’a şöyle buyurdu: “Duanız kabul edildi. Ancak isteklerinizin gerçekleşmesi için siz de hiçbir sapma göstermeden üzerinize düşeni yerine getirin ve gerçeği bilmeyenlerin istek ve arzularına kesinlikle uymayın!”
Yunus Suresi 89. Ayetinin Tefsiri:
Mûsâ
(a.s.), peş peşe mûcizeler göstererek Firavun ve kavmini imana davet etti.
Fakat onlar her seferinde bu daveti reddettiler ve inanmamakta ısrar ettiler.
Kendileri saptıkları gibi başkalarını da Allah yolundan saptırdılar. Hatta
İsrâiloğullarına olan zulüm ve işkencelerini günden güne daha da artırdılar.
Nihâyetinde, ıslah olmayacakları yolunda kesin kanaate ulaşan Hz. Mûsâ
Rabbinden, onların mallarını yerin dibine geçirmesini ve artık inanmamaları
için kalplerini iyice sıkmasını istedi. Hârûn (a.s.) da bu duaya amin dedi.
Cenâb-ı Hak dualarını kabul buyurdu, fakat aynı zamanda “İsteklerinizin
gerçekleşmesi için siz de hiçbir sapma göstermeden üzerinize düşeni yerine
getirin ve gerçeği bilmeyenlerin istek ve arzularına kesinlikle uymayın!”
(Yûnus 10/89) ikâzını da yaptı. Yani duanın kabulü her şeyin bittiği, yapılacak
bir vazifenin kalmadığı ve artık rehavete kapılmanın normal sayılabileceği
mânasına gelmemelidir. Ola ki, bir kısım kendini bilmezler, meydana gelen
gelişmeleri yanlış yorumlayarak başarının önüne engel olabilirler. Bu bakımdan
acele etmemeli, itidali elden bırakmamalı, ister darlık ister genişlik hali
olsun dâimâ istikâmet üzere bulunmaya gayret gösterilmelidir.
Dualarının
kabulünün ardından Hz. Mûsâ kavmiyle birlikte Mısır’dan harekete geçti:
Yunus Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Yunus Suresi 89. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR