Yolda Üç Bin Lira Bulan Çocuk Parayı Sahibine Teslim Etti

Sinop'un Boyabat ilçesinde annesiyle gezdiği sırada içinde 3 bin lira olan cüzdan bulan 12 yaşındaki çocuk örnek bir davranış sergiledi, cüzdanı sahibine ulaştırdı.

Cumhuriyet Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Yusuf Kayan, Adnan Menderes Bulvarı'nda annesiyle gezdiği sırada yolda içi para dolu bir cüzdan buldu.

Annesine cüzdan bulduğunu ve içinde para olduğunu söyleyen Kayan, annesiyle birlikte Boyabat Belediyesine giderek, cüzdanı Beyaz Masa yetkililerine teslim etti.

Beyaz Masa yetkililerince yapılan araştırmada cüzdanın emekli İsmail Şahin'e (54) ait olduğu belirlendi.

Yetkililerin haber vermesi üzerine belediyeye gelen Şahin, kaybettiği cüzdanını aldı.

Oğlunun düğünü için hazırlık yaptıklarını ve bunun için bankadan para çektiğini söyleyen Şahin, "Oğlumu evlendiriyorum, düğün masrafları için bankamatikten para çekmiştim ve bitişikteki bankta oturup biraz dinlenmiştim. Beyaz Masa'daki görevliler, beni arayıp 'belediyeye gel' dediklerinde 'hayırdır inşallah' neden çağırdılar ki diye düşünerek geldim buraya. Cüzdanımın düştüğünü burada fark ettim." dedi.

Kayan'a teşekkür eden Şahin, "Allah razı olsun bu küçük delikanlı ve annesinden, kendilerine çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Kayan da bankamatiklerin bulunduğu cadde üzerinde yerde bir cüzdan bulduğunu ve cüzdanı sahibine ulaştırmak istediğini belirterek, "Annemle bankamatiklerin bulunduğu yerden geçerken yol kenarındaki bankların dibinde bir cüzdan gördüm. Baktım içi para dolu. Anneme sordum 'nereye teslim edelim?' diye annem de buraya getirdi. Cüzdanın sahibi olan amca da geldi, cüzdan ve parayı kendisine verdik." ifadesinde bulundu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.