Şintoizm, Konfüçyanizm, Taoizm, Sihizm, Yogaizm Nedir?

Batıl dinler, inançlar kategorisinde yer alan Şintoizm, Konfüçyanizm, Taoizm, Sihizm, ve Yogaizm nedir? Kısaca tanımları ve tarihçeleri...

Asılları bakımından tevhid inancı ile ilgisi bulunmayan dinlere ise batıl din veya batıl inançlar denir. Bunların kaynağı vahiy değil, insandır. Bazı toplumla­rın din adıyla uydurup, ortaya attıkları şeylerdir. Bunlarda akla, hikmete ve toplum yararına uygun bazı hükümler bulunsa bile esas itibariyle Yüce Allah'a ve O'nun bir peygamberine dayanmadığı için kutsal yönleri yoktur. Aya, güneşe, yıldızlara, kutsal saydıkları bazı hayvanlara, insanların kendi elleriyle yaptıkları putlara veya bazı tabiat güçlerine tapmak bu niteliktedir. Hindu­izm, Budizm, Mecusilik ve Şamanizm bunlar arasında sayılabilir.

ŞİNTOİZM, KONFÜÇYANİZM, TAOİZM, SİHİZM, YOGAİZM NEDİR?

1- Şintoizm

"Tanrılar yolu"da denen Şintoizm, geleneksel bir Japon dinidir. Bu din, ölülerin ruhlarına tapınmayı tavsiye etmesiyle ön plana çıkar. Şintoistlere göre, ölülerin ruhları, tanrılaşarak insanların arasında yaşar. Ölülerin ruhlarını mutlu etmek için mezarlarının üzerine yiyecek-içecek türünden eşyalar bırakılır. Şintoizm, milli bir dindir.

2-Konfüçyanizm

Geleneksel Çin dinlerinden birisidir. Buna, felsefi bir ekol, ya da Konfüçyüs'ün

Konfüçyanizm, oldukça erken dönemlerden itibaren Çin'in devlet dini olmuş ve birçok ilaveler yapılarak gü­nümüzdeki haline gelmiştir. 20. yy. başlarında bir süre Konfüçyanizm devlet geleneği olmaktan çıkarılmış olsa da sonraları Mao ve arkadaşları Konfüçyüs'ün prensiplerinin yaygınlaştırılması yönünde çeşitli çalışmalar yaparak bu ge­leneği canlı tutmaya çalışmışlardır.

3-Taoizm

Çin dinlerinden birisidir. Bu akım, doğal bir mistisizm içinde Tao'yu[3] izlemeyi ve kötülüğe iyilikle karşılık verme prensibini esas alır. Bu dinin kurucusu olan Lao, akıl ve erdemin değeri üzerinde durmuş, Tao prensibini algılamanın önemini vurgulamıştır. Lao'nun prensiplerinde tanrı düşüncesi merkez olma­makla birlikte sonraki dönemlerde Taoistler eski ve yeni birçok tanrısal varlığa tazimi ön plana çıkarmışlardır.

4-Sihizm

Guru Nanak adlı şahıs tarafından kurulan dini geleneğe sihizm denir.  16. yy.’da merkezi Hindistan ve Penjap’ta kurulan ve yayılan Sihizm, İslâm’la Hinduizmin meczedilmesine dayalı bir gelenektir. Yüce bir tanrı fikrine yer verilir, ancak bu tanrı­nın Avatarasının[4] bulunduğu inancı reddedilir. Bununla birlikte Nirvana ve tenasüh inancı kabul edilir. Sihızmin ilk dönemine ait dini önderlere Guru adı verilir.

5-Yogaizm

Yoga, birlik ve bağ demektir.  Hintlilerin dini geleneklerinde bir meditasyon tekniği sayılır. Evrensel ben ile bütünleştirmek için kişisel beni eğitmenin pratik yolu kabul edilir. Yoga tekniği oldukça eskilere dayanır. Gita, bilgi, çalışma, tapınma, zihin ve meditasyon yogasını öğreten bir kitaptır. Bir kısım Yoga, tapınmayı ön plana çıka­rır, Karma Yoga, ahlaki ilkeleri vurgular, diğer bir Yoga ise belirli şeylerin ritmik tekrarı ile zihni kontrol altına almayı hedefler.[5]

Dipnotlar:

[1] Konfüçyanizmin kurucusu Konfüçyüs’tür (M. Ö. 551- 479.) Onun metodu, eskilerin hikmetlerini yaşadığı zamana nakletmek ve bu doğrultuda yeni fikir­ler geliştirmekti. Memleketinde kısa bir süre yaşadıktan sonra 14 yıl seyahat ettii. Konfüçyanizmin temellerini oluşturan “Beş Klasik” adlı eserini kaleme aldı.

[2] Bakara, 2/62; Maide, 5/29; Hac, 22/17.

[3] Tao, yaratıcı prensibi teşkil eder. Alemin yaratılmasından önce var olduğu sanılan Tao, görülemez, duyulamaz ve anlaşı­lamaz bir prensiptir. O her şeyin temeli olmasına rağmen hiçbir şey de değildir. Bütün kainat ve tabiat onun vasıtasıyla vardır. Her şeyi o üretir ve besleyip büyütür. Bu nedenle Tao bazen anne diye ad­landırılır. Tao inancına göre Tao'dan Bir, Birden iki, iki'den üç ve üç’den ise yaratılan kainat meydana gelmiştir. Tao, yeryüzü ve gökyüzünün menşeidir. Aynı zamanda o, gökyüzü ve yeryüzünün kendisiyle birleştiği bir yoldur. Tao, yaratıcı prensip olmakla birlikte bir yaratıcı tanrı değildir.

[4] Avatara: Tanrının insan ve diğer varlıkların şekline bürünüp yeryüzüne inmesidir.

[5] Batıl dinlerle ilgili bk. Şinasi Gündüz, Din ve İnanç Sözlüğü, Ankara, 1998; Ahmet Kahraman, Mukayeseli Dinler Tarihi, s. 78-80; G. Tümer-Küçük, age, s. 57,  67, 74, 85, 95, 100.

İslam ve İhsan

BATIL DİNLER HANGİLERİDİR? - BATIL DİN NEDİR?

Batıl Dinler Hangileridir? - Batıl Din Nedir?

HAK DİN İSLAM

Hak Din İslam

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.