Madde Bağımlılarını İmamlar Hayata Bağladı

İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan’ın “Bir kişiyi kurtarmak, tüm insanlığı kurtarmak” sloganıyla başlattığı proje kapsamında uyuşturucu ve alkol bağımlılarına destek olan imamlar, 17 kişinin yeniden hayata tutunmasını sağladı.

İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, yaklaşık altı ay önce kentteki imamlarla bir araya gelerek madde bağımlısı kişilere ulaşmalarını istedi. İmamlar, projeyi cuma hutbesinde cemaate anlattı ve çevrelerinde bulunan ve tedavi olmak isteyen bağımlıların İl Müftülüğüne başvurmalarını önerdi.

Balkan, bizzat görüştüğü madde bağımlılarını evlerinin yakınında bulunan camilerin imamlarıyla bir araya getirip, onlarla zaman geçirmelerini sağladı.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezinde (AMATEM) tedavi süreci başlayan madde bağımlılarını o süreçte imamlar yalnız bırakmadı. Hastaları ziyaret eden, zaman zaman telefonla görüşen imamlar, bir ay devam eden tıbbi tedavinin ardından tüm günlerini madde bağımlılığı tedavisi gören hastalarla geçirdi.

17 KİŞİ HAYATA MERHABA DEDİ

Onlara manevi destek veren, Kur’an-ı Kerim okuyan, bazen de beraber sinema ve gezilere giden imamlar, yürütülen bu proje sayesinde 17 kişinin yeni bir hayata “Merhaba” demesini sağladı.

Sağlıklarına kavuşmalarının ardından tedavi gören iki kişi, kendilerine bu süreçte destek olan imamlarla kutsal topraklara gitme hakkı kazandı.

BAĞIMLILARA MÜFTÜLÜK DESTEĞİ

İzmir İl Müftüsü Recep Şükrü Balkan, bu projeye Gebze müftüsüyken başladığını, şimdiye kadar görev yaptığı kentlerde 350 genci bağımlılıktan kurtardıklarını söyledi.“Bir kişiyi kurtarmak, tüm insanlığı kurtarmak” sloganıyla yola çıktıklarını vurgulayan Balkan, “İzmir’de bize 50 kişi başvurdu, 17’si şimdiye kadar sağlıklarına kavuştu, diğerlerinin de tedavisi devam ediyor. Önce onların iyileşmelerini istiyoruz, daha sonra isterlerse Kur’an-ı Kerim de öğretiyoruz. Tedavi süresi boyunca kimseye deşifre etmiyoruz.” dedi.

Balkan, projelerin devam edeceğini, bağımlılıktan kurtulmak isteyenlerin müftülüğe başvurmalarının yeterli olduğunu aktardı.

UYUŞTURUCUYU BIRAKTI CAMİYLE BULUŞTU

Proje kapsamında sağlığına kavuşan 35 yaşındaki H.S, lise yıllarında bulunduğu arkadaş çevresinden etkilenerek uyuşturucu kullanmaya başladığını, bırakmayı çok denemesine rağmen bir türlü başarılı olamadığını anlattı.

Bir yakınının önerisiyle Balkan’la görüştüğünü belirten H.S, “Bu illeti hiç bırakabileceğimi düşünemiyordum. Tıbbı destekle beraber hocam beni hiç yalnız bırakmadı, manevi destek verdi. Bağımlığı bırakırsam mükafat olarak Umre’ye göndereceklerini söyledi. Kendimi başarmak için zorunlu hissettim.” dedi.

H.S, 5 ay boyunca zamanının büyük bir çoğunluğunu kendisine manevi destek veren imamla geçirdiğini, bu sayede hayatının değiştiğini ifade etti.

Yıllar sonra camiyle buluştuğunu, bu duygunun anlatılamayacağını dile getiren H.S, “Ailemin, eşimin bana olan bakışı ve güveni değişti. Artık cebimde param oluyor. Eskiden beynimiz uyuşmuştu. Şimdi ise sağlığımıza kavuştum. Tüm arkadaşlara önerim gelsinler, bu proje kapsamında sağlıklarına kavuşsunlar.” diye konuştu.

“KENDİMİ YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM”

S.K. ise 15 yıldan bu yana alkol bağımlısı olduğuna, gördüğü tedavilere rağmen bir türlü bağımlılıktan kurtulamadığına işaret etti.Görevli imamın kendisini hiçbir zaman yalnız bırakmadığını vurgulayan S.K, “Oturup sohbet ettik, beraber zaman geçirdik. Bize hayattaki güzellikleri anlattılar. Kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Artık alkol aklıma gelmiyor, huzur doluyum.” dedi.

“KRİZ ANLARINDA BİLE ONLARA TELEFONDA MANEVİ DESTEK OLDUK”

İmam Bekir Kahraman da manevi destek verdikleri kişileri zaman içinde evlatları gibi görmeye başladığını aktardı.

Onların sağlıklarına kavuştuğunu görünce çok mutlu olduğunu kaydeden Kahraman, “Kriz anlarında bile onlara telefonda manevi destek olduk. Aileleriyle konuştum, onlara hayatlarında bir din adamının kendilerine bu kadar yakın olabileceğini ve yalnız olmadıklarını hissettirdik.” diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.