Hadisleri

Cuma Günü Salavat Getirmenin Fazileti

Peygamber (s.a.v.) Efendimize Cuma günü salavat getirmenin birçok fazileti vardır. Çokça salevât-ı şerîfe getirmek, Rasûlullah (s.a.v.) Efendimize duyulan muhab

Bugün Ne Yaptın?

Allah rızasını kazanmak için ne yapmalı? Müminlerin Allah rızasını kazanması, hayırlı işler yapması için Peygamberimizin (s.a.s.) zaman zaman ümmetine sorduğu d

İçimizde İyi İnsanlar Varken, Helâk Olur muyuz?

“...İçimizde sâlihler bulunduğu hâlde biz helâk edilir miyiz?” diye soran Zeyneb bint-i Cahş Vâlidemize, Peygamberimizin (s.a.s.) verdiği cevap.

“Öyle Bir Zaman Gelecek ki” Hadisleri

Peygamber (sa.s.) Efendimiz’in ahir zamanda gerçekleşeceğini haber verdiği fitneler nelerdir? “Öyle bir zaman gelecek ki” diye başlayan hadisler...

“Sizin İçin En Çok Korktuğum Şey, Küçük Şirktir” Hadisi

Peygamberimizin (s.a.s.) “Sizin için en çok korktuğum şey, küçük şirktir” şeklinde buyurduğu, hoş olmayan amel...

Bayram Gecelerinin Fazileti İle İlgili Hadis

Ramazan, bir takvâ mektebi; bayram ise onun rûhânî bir şehâdetnâmesidir. Bayram, mü’minlerin takvâ imtihânından muvaffakıyetle ilâhî huzura çıktıkları o mes’ûd

Kıyamet Alametleri

Kıyamet nedir? Kıyamet alametleri nelerdir, hangileri gerçekleşti? Kıyametin büyük ve küçük alametleri nelerdir? Kıyamet ne zaman kopacak? Kıyamet nasıl gerçekl

Cuma Gününün Fazileti İle İlgili Hadisler

Müslümanların bayramı olan cuma gününün, pek çok fazileti vardır. Peygamber (s.a.s.) Efendimiz'in cuma günü ile ilgili sözlerini (hadis-i şeriflerini) istifaden

"Kim, Bu On Ayet İle Amel Ederse Cennete Girer" Hadisi

‪Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in ‪"Kim bu âyetlerin hakkını verirse cennete girer." buyurduğu ayetler...

Salih Ameller İşlemekte Acele Ediniz! Hadis-i Şerifi

Hadisi şerifte salih amellerde acele etmemiz niçin tavsiye ediliyor? Hadisi şerifte nasıl tehlikeli bir zamandan bahsediliyor? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.