İslam Tarihi

1300 Yıllık "allah'a Şükür" Yazan Cam Bulundu

Emevi Devleti'ne ait olduğu düşünülen sarayda, İslamiyet'in ilk eserlerinden üzerinde “Subhanallah” yazan cam ağırlık bulundu.

Kur'ân-ı Kerîm Neden Cem Edildi?

Kur’ân’ın cem edilmesine neden gerek duyuldu? Kur’ân ne zaman ve nasıl mushaf haline getirildi?

Hz. Ebû Bekir'in İslâm Ordusuna Nasihatleri

İlk İslâm Halifesi Hz. Ebû Bekir'in Suriye'ye yapılan sefer öncesinde İslâm ordusuna yaptığı veciz nasihatler...

İslam Medeniyetinin İlk Mescitleri

Skyroad'un Haziran ayı özel sayısında Müslümanların göç etmesiyle birlikte İslam medeniyetinin şekillenmeye başladığı Medine'de yer alan mescitleri konu aldı. M

'akıl ve Kalp Ahengi' İle Kemale Erdiler

Asr-ı Saadet devrinde mü’mini kemâle erdiren akıl ve kalp fonksiyonları, büyük bir âhenk içinde ve müştereken kullanıldı. Mü’minde heyecan ve aşk unsuru canlı t

İslam Nasıl Yayıldı?

Medîne’de kurulan ve yaklaşık dört yüz âileden müteşekkil küçük İslâmî site devletinin hudutları, on senede Irak’a ve Filistin’e ulaştı.

Efendimiz’in Büyük Mûcizesi

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) insanlığa getirdiği ilâhî ahlâk ile câhiliye toplumunu, çok kısa bir sürede insanlık tarihinin hâlâ gıpta ettiği “sahâbe” hüviyetin

İnsanlığın Alçaldığı Dönem

Câhiliye döneminde insanlık koyu bir karanlığa gömülmüştü. Cehâlet katranlaşmış, sapıklık ve azgınlık çıldırmış, fitne ve fesat hortlamış, kan dâvâları sebebiyl

Yeni Bir Eser Bulundu: Destimal-i Şerif

Osmanlı Devleti'nde bir dönem her yıl ramazan ayının 15'inde Topkapı Sarayı'nda ziyarete açılan "Hırka-i Saadet"e dokundurulduğu için büyük manevi öneme sahip e

Zikir Fikir ve Tefekkürle 'nefis Terbiyesi'

Bir mü’minin nefsinin yedi sıfatında terakkî edebilmesi için vücûdunun müştemil bulunduğu letâif-i seb’a denilen letâifin de zikir, fikir ve tefekkürle tasfiye

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.