Arının Zehri Şifa Kaynağı Olacak!

Zehirde şifa aranacak. Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezince (DAGEM), arı zehri içerisinde bulunan bir maddenin cilde iyi geldiğinin tespit edildiği ve bu maddeden bir krem üretme çalışmaları yürütüldüğü bildirildi.

Arı zehrinin içeriğini inceleyen akademisyenler, zehrin içerisinde bulunan bir maddenin, botoks etkisi ile meydana gelen şekilsel bozukluklarını düzenlediğini ve kırışıkları önlediğini tespit etti. Bunun üzerine merkez bünyesinde söz konusu madde kullanılarak krem üretme çalışmalarına başlandı. DAGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, tüm arı ürünlerini kullanarak farklı kremler elde edileceğini, bunun için başlattıkları çalışmalarda önemli mesafe katettiklerini belirtti.

Asıl amaçlarının birçok hastalığa iyi geldiğini kanıtladıkları arı zehrinden krem geliştirmek olduğunu vurgulayan Kekeçoğlu, "Çalışmalarımız henüz proje aşamasında fakat bu proje olgunluk kazanmaya başladı. Üzerinde çalıştığımız kremin yapım aşamasına gelindi." dedi.

Yaptıkları çalışmalarda, arı zehrinin içerisinde bulunan maddeler nedeniyle heyecanlandıklarını ve bunların hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığı üzerinde detaylı incelemelerde bulunduklarını anlatan Kekeçoğlu, şöyle devam etti:

"Zehrin içerisinde bulunan melittin maddesi kas hastalıklarında kullanılan bir madde. Yalnız bunun kullanımı arı sokturması yöntemiyle kullanılıyor. Henüz bu maddeden bir ilaç bulunmuyor. Bizi asıl heyecanlandıran, arı zehrinin içerisindeki diğer bir madde olan hyaluronidaz enzimi oldu. Günümüzde hyaluronidaz enzimi, fizyoterapi de kullanılıyor. Botoks işlemleri yaparken kullanılan ürün aslında hyaluronidaz enzimi içeriyor. Bu enzim hyorin daz asidin etkisini azaltıyor. Aynı zamanda botoks etkisi ile meydana gelen şekilsel bozuklukları düzenliyor. Botoks sonucu çoğu zaman yan etkiler oluşabiliyor ama hyaluronidaz enzimi bunun etkisini azaltıyor."

Kekeçoğlu, üzerinde çalıştıkları ve yapım aşamasına getirdikleri kremin botoksla kullanılabilecek, ciltteki kırışıkları giderecek bir ürün olacağını vurguladı. Kırışıklıkları önleyen halihazırda kullanılan birçok krem bulunduğuna değinen Kekeçoğlu, "Ama bizim üreteceğimiz kremin, doğal bir üretim olacağından daha çok tercih edilen bir ürün olacağını düşünüyorum. Bayanlarımız için büyük bir müjde." diye konuştu.

Projeye başlamadan önce dünya çapında benzer bir çalışma olup olmadığını incelediklerini dile getiren Kekeçoğlu, yurt dışında benzer çalışmalar yürütüldüğünü fakat üretim konusunda belirli noktalarda kalındığını söyledi.

Kaynak: milatgazetesi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.