Abdülkadir Geylani Hz. Duası

Abdülkâdir Geylânî Hazretleri’nin dilinden dualar.

Hak dostlarından Abdülkâdir Geylânî’nin kuddise sirruh duaları.

ABDÜLKADİR GEYLANİ HAZRETLERİ’NİN DUALARI

Allah’ım! Bizi bize döndür. Bizi kapında durdur. Allah’ım! bizi senin için, sende ve seninle eyle. Bizi sana hizmetle bahtiyar eyle. Almamız da, vermemiz de yalnız senin için olsun, içimizi senden başkasının sevgisine mekân olmaktan temizle. Bizi, nehyettiğin yerlerde bulundurma. Emrettiğin yerlerde bizi bize kaybettirme. Zahirimizi sana günâh işlemekden, batınımızı da sana şirkden koru. Bizi nefislerimizin elinden al! Kurtar, sana ulaştır.

Bütün fiil ve hareketlerimiz yalnız senin için olsun. Yalnız sana güvenelim, yalnız sana dayanalım. Senden gafil olmak bedbahtlığından bizi uyandır. Bizi sana taat, ibadet ve münâcât elbiseleri ile giydir. Kalblerimize ve özlerimize sana yakınlık zevkini tattır. Nasıl ki gök ile yer arasını ayırdı isen, günâhlarla bizim aramızı da aynen öylece ayır. Bizi günâhlardan uzak tut. Nasıl ki gözün siyahı ile beyazının arasını biri birine yakın etti isen, aynen onun gibi, bizi de sana kulluğa, sana taata yakın et. Günâhlarla bizim aramızı aç. Tıpkı sana masiyet bahğ sinde Yusuf aleyhisselam ile Züleyha’nın arasını açdığın gibi. (49. sohbet)

Ey bir olan Yaratan! Bizi, seni tevhid edenlerden, birleyenlerden eyle! Senin yolunda gitmemize engel olanlardan bizi kurtar. Bizi kendin için seçilmişlerden eyle! Bizim iddialarımızı lutfunun ve rahmetinin delilleğ riyle tashih et. Kalblerimizi temizle. İşlerimizi âsân et. Kolaylaştır. Bizi yalnız kendinle ünsiyet etdir. Senden başkasıyla ünsiyet etmekten koru. Bizim bütün kederlerimizi bir tek keder yap! O da sana yakınlık olsun. Dünyada ve ahirette sana yakın olmak düşüncesinden başka bir kederimiz bulunmasın!

Kaynak: Sâdık Dânâ, İslam Kahramanları 1, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

ABDÜLKADİR GEYLÂNİ HAZRETLERİNİN DUALARI

Abdülkadir Geylâni Hazretlerinin Duaları

ABDÜLKADİR GEYLÂNİ HAZRETLERİ’NİN ALLAH’A YAKARIŞLARI

Abdülkadir Geylâni Hazretleri’nin Allah’a Yakarışları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.