hüsran   (1067 içerik bulundu)

Ebedî Hüsran Sebebi

Gönlün muhabbetini, şevk ve heyecanını yitirmesi ebedî hüsran sebebidir. Peki gönül muhabbetini nasıl yitirir? Ebedî saâdetin yolu nedir?

Rabıtada Hüsran Ne Demek?

“Râbıtada râbıta edilenin lâyık olmaması hâlinde râbıtanın hüsrân ile neticeleneceği” söylenir. Hüsrândan maksad nedir? Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz cevaplıyor.

Tasavvufî Eserlerde “Helâk ve Hüsrân” İfadelerinin Edeb Konusunda Kullanılmasının Maksadı Nedir?

Bâzı tasavvufî eserlerde edeble ilgili meselelerde “helâk ve hüs-rân” tehdîdi taşıyan ifâdeler geçiyor. Büyük günahlar için kullanı-lan bu tehdîdlerin edeb konu

Büyük Bir Hüsran Sebebi

Namazı, orucu, haccı, tevbeyi, sâlih amelleri, hayır-hasenâtı, velhâsıl takvâ üzere bir kulluğu, gelip gelmeyeceği meçhul yarınlara bırakmak, büyük bir hüsran s

“Allah’ın Azabından Ancak Hüsrana Uğrayanlar Emin Olabilirler” Ayeti

“Allah’ın azâbından ancak hüsrâna uğrayanlar emin olabilirler” ayetini nasıl anlamalıyız?

İnsanı Hüsrana Götüren Nedenler

İnsanı hüsrana götüren şeyler nelerdir? Dört şey insanı hüsrana götürür...

“İnsan Hiç Şüphesiz Hüsran İçindedir” Ayeti

“Zamana andolsun ki insan hiç şüphesiz hüsran içindedir. Ancak, inanıp yararlı iş işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler bunun

Allah'ın Huzurunda Hüsrana Uğramak İstemiyorum!

Dünyada iken ibadetlerimizde neye dikkat etmeliyiz ki Allah'ın (c.c) huzurunda hüsrana uğramayalım? Hadisi şerifte geçen müjde...

Onlar Hüsrandadırlar!

Peygamber ( s.a.v.) Efendimizin “onlar hüsrandadır” dediği kimseler.

Akıbeti Perişanlık ve Hüsran Olan Durum

Akıbeti perişanlık ve hüsran olan durum nedir? Ayeti kerimelerle insan nasıl uyarılıyor? İnsanı karanlık bir çukurun içine çeken bu vahim duruma karşı dikkat et

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.