7 Mart 2025 - Cuma Hutbesi PDF ve WORD Olarak İndir

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 7 Mart 2025 tarihli ve "İyilik Ayı Ramazan" konulu Cuma hutbesini PDF ve WORD olarak indirebilirsiniz.

Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanan 7 Mart 2025 tarihli ve "İyilik Ayı Ramazan" konulu Cuma hutbesi yayınlandı.

İYİLİK AYI RAMAZAN

Muhterem Müslümanlar!

Peygamber Efendimiz (s.a.s) Medine’ye hicret ettikten sonra birçok insan İslam’ı öğrenmek için bu münevver şehre gelmeye başladı. Bunlardan birisi de gencecik yaşta İslam’la şereflenen Hz. Nevvâs idi. Nevvâs (r.a), bir gün Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)’e iyilik ve kötülüğün ne olduğunu sordu. Bunun üzerine Allah Resûlü (s.a.s) ona şu hikmetli cevabı verdi:

“İyilik, güzel ahlaktır; kötülük ise, vicdanını rahatsız eden ve insanların bilmesini istemediğin şeydir.”[1]

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam’a göre iyilik, şekle indirgenebilecek, gösterişe dönüştürülebilecek bir söz, tutum ve davranış değildir. İyilik; hayatımızın gayesi, imanımızın ve kulluğumuzun gereğidir. En büyük kazancımız, en değerli mirasımızdır. Ahlakın zirvesi, toplumsal barışın en güçlü bağıdır.

Yüce Rabbimiz, Bakara sûresi yüz yetmiş yedinci ayette gerçek iyiliği şöyle anlatmaktadır: İyilik; Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaba ve peygamberlere iman etmektir. Dünya malına olan aşırı sevgiye rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, ihtiyacından dolayı isteyenlere ve kölelere vermektir. Namazı dosdoğru kılmak, zekâtı hakkıyla ödemektir. Sözleşme yaptığında sözüne sadakatle bağlı kalmaktır. Darlıkta, hastalıkta ve cihadın en şiddetli olduğu zamanlarda sabır göstermektir.[2]

Kıymetli Müslümanlar!

Her zaman, her yerde ve her birimizin; elimiz, dilimiz, malımız, ilmimiz, mesleğimiz ve tecrübemizle yapabileceğimiz bir iyilik mutlaka vardır. Bazen iyilik; hürmetkâr bir evlat, vefakâr bir eş, merhametli bir anne baba, güler yüz ve tatlı dilli bir insan olabilmektir. Bazen de iyilik; büyük küçük demeden herkese selam vermektir. Hatır sormaktır. Bir çocuğa sevgi, bir yaşlıya saygı göstermektir. Bir canlıya merhamet etmektir. Elimizle ve dilimizle kimseyi incitmemektir. 

Değerli Müminler!

Maalesef, iyiliğin örselendiği, kötülüğün ise yaygınlaştırılmaya çalışıldığı bir çağda yaşıyoruz. İyilikten nasibini alamayanlar yüzünden dünyamızda savaş, öfke, kin, nefret ve şiddet günden güne artıyor. Kötülükten beslenen zalimler, başta Gazze olmak üzere İslam beldelerinde masumları katletmeye devam ediyorlar. Kardeşlerimizin en temel ihtiyaçlarını dahi temin etmelerine engel oluyorlar. Bize düşen ise,

 وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ

“İyilik ve takvada yardımlaşın.”[3] ayet-i kerimesinin gereğince iyiliklerimizi artırmak, mazlumları zalimlerin insafına terk etmemektir. Zalimlere destek olanların ürünlerini sofralarımızdan, evlerimizden, işyerlerimizden, hâsılı hayatımızdan çıkarmaktır.

Aziz Müslümanlar!

İyiliğin dönüştürücü bir gücü vardır. Yüce Rabbimiz, “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü iyilikle önle. O zaman göreceksin ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse samimi bir dost oluvermiş!”[4] buyurmaktadır. Öyleyse, Ramazan ayını vesile kılarak aramızdaki kırgınlıkları, küskünlükleri sonlandıralım. Bağışlayıcı ve affedici olalım. Kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize zarar veren kin, nefret ve hasedi hayatımızdan söküp atalım. Yüreğimizi kardeşimize, kapımızı komşumuza açalım, bu Ramazan ve her zaman.

Allah Resûlü (s.a.s),

إِنَّ اللّٰهَ كَتَبَ الْإِحْسَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ

“Allah, her işte iyiliği emretmiştir.”[5] buyurmaktadır. O halde, iyiliğe ailemizden başlayalım. Yuvalarımızı iyilikle bereketlendirelim. Çocuklarımızın gönüllerine iyilik tohumları ekelim. Günaha dalmış, kötülüğe bulaşmış, hayattan umudunu kesmiş kardeşlerimize iyilik elimizi uzatalım. İyilik yapalım ki hayatımız güzelleşsin. İyilik yapalım ki dünyamız değişsin. Sermayemiz iyilik, mükâfatımız cennet olsun, bu Ramazan ve her zaman.

Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)’in şu duasıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Hayatımı benim için her türlü iyiliği artırma vesilesi kıl. Ölümü de benim için her türlü kötülükten kurtuluş sebebi eyle!”[6]

Dipnotlar:

[1] Müslim, Birr, 15.

[2] Bakara, 2/177.

[3] Mâide, 5/2.

[4] Fussilet, 41/34.

[5] Tirmizî, Diyât, 14.

[6] Müslim, Zikir, 71.

Kaynak: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

31.01.2025 Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken





31.01.2025 Ebediyet Yolcusunu Uğurlarken-1

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.