tevhid inancı

Hz. İbrahim’in (a.s.) Tebliği

Hz. İbrâhîm (a.s), tevhîdi nasıl anlatmış, anlatırken nasıl bir üslup kullanmıştır? Hz. İbrâhîm’in (a.s) tebliğindeki hikmetler nelerdir? Tevhîdin târihî, aklî ve kozmolojik delillerİ var mıdır?

Tasavvuf Nedir, İnsana Ne Kazandırır?

Tasavvuf nedir? Tasavvufun tarifi nedir? Tasavvuf ve ahlak ilişkisi nasıldır? Tasavvuf hakkında bilinmesi gerekenleri ve tasavvufun faydalarını, insansa ne kazandırdıklarını haberimizin detayında bulabilirsiniz. Kısaca tasavvuf...

Hadislerin Toplumla Buluşması

İslamiyet, fert ve toplumun dünya ve ahiret mutluluğunu her şeyin üzerinde tutan bir dindir. Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in dünyevî ve uhrevî işleri düzenleyen hadisleri bu mutluluğu sağlayacak prensiplerle doluydu.

Kur'an'da Deizm

Kur’ân-ı Kerim’de geniş yer tutan hususlardan biridir deizm. Deizm çok farklı türleri içinde barındıran bir düşünce tarzıdır. Hepsinin ortak noktası, tanrının varlığını kabul etmekle birlikte onun kâinatla hiç ilgilenmediği veya az ilgilendiği görüşüdür.

'kelime-i Tevhid'in Getirisi Nedir?

Diyanet İşleri Başkanlığı bu seneki Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine “Hz. Peygamber, Tevhid ve Vahdet” konusunu ana tema olarak belirliyor. İ. Lütfi Çakan'ın kaleme aldığı bu yazıda da "tevhid ve vahdet" konusu işleniyor. 

Hz. Yusuf'un (a.s.) Kıssası

Peygamber Efendimiz: “Emriniz altındakilere Yusuf sûresini öğretiniz. Çünkü herhangi bir Müslüman onu yazıp ehline ve kendi kölesine öğretirse, Allah Teâlâ onun sekerât-ı mevtini kolaylaştırır, hiçbir Müslüman’a haset etmemeye güç verir.” buyuruyor.

Tasavvuf Nedir, Tasavvuf Tanımları Nelerdir?

Dînin gâyesi, insana Yaratıcı’sını tanıtmak, O’na karşı vazîfe ve mükellefiyetlerini bildirmek, beşerî münâsebetleri Kur’ân-ı Kerîm ve sünnet-i seniyye istikâmetinde adâlet, hakkâniyet, sulh ve sükûn üzere tesis etmektir. Yine dînin gâyesi; nâzik, zarif, ince ruhlu ve iç âlemini temizlemiş insan yetiştirmektir. Diğer bir ifadeyle mü’minin Hak dostluğuna ve cennete hazırlanmasını sağlamaktır.

Tevhid İnancı Kalbe Nasıl Yerleşir?

Tevhîd inancının aslâ ortaklığa tahammülü yoktur. Tevhîd ehli bir müslüman, nasıl ki dış dünyadaki bâtıl ilâhları reddedip yalnız Cenâb-ı Hakkʼı Rab olarak bilirse; iç dünyasından da, tevhîdin mânâ ve rûhuyla tezat teşkil eden bütün hâl ve tavırları bertaraf etmelidir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.