Soğuk Havalar Kalbi Zorluyor!

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, soğuk havalarda kalbinizi koruyan 9 hayati öneride bulundu.

Kalp hastalıkları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önde gelen ölüm sebebini oluşturuyor. Bu nedenle kalp hastalıkları hemen herkes için korkulu bir rüyadan farksız. Kalp hastalığına yakalanan kişilerin yarıdan fazlasında bu korku nedeniyle depresyon gelişiyor. Oysaki kalp hastaları sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek ve hekimlerin önerilerine uyarak ömürlerini uzatabilirler. Kalp hastalarının dikkatli olmaları gerektiği noktalardan biri de, soğuklardan korunmak. Çünkü ani sıcaklık değişimleri ve soğuk hava; kalp yetersizliği, ritim bozuklukları ile kalp krizini tetikleyebiliyor.

AĞIZ VE BURNUNUZU ATKIYLA KAPATIN

Soğuk havada en çok yapılan hatalardan biri, soğuğa karşı kat kat elbise giyerken, ağız ve burnun korunmasız bırakılması oluyor. Özellikle sıfır derecenin altındaki havanın uzun süre solunması havayollarında daralma ve vücut ısısında farkına varılmayan düşmeye yol açarak nefes darlığı ile ritim bozukluklarını tetikleyebiliyor. Bu nedenle soğuk havada uzun süre yürümeniz gerekiyorsa soluyacağınız havayı ısıtması ve vücudunuzu soğuktan koruması için ağız ile burnunuzu kapatacak bir atkı veya maske kullanın.

BAŞINIZI BERE İLE KORUYUN

Vücuttaki ısı kaybının yarıya yakını baş bölgesinden gerçekleşiyor. Soğuğa karşı başın korunmaması vücudu soğuğun zararlı etkilerine maruz bırakıyor. Soğuk havada kan koyulaşıyor ve pıhtıya eğilim artıyor. Vücut damarlarındaki büzüşme ve tetikleyici sempatik aktivasyon sonucu da tansiyonda artış oluyor. Kalp vücut sıcaklığını sabit tutmak için daha çok çalışıyor. Kalbin üzerindeki yükün artması nedeniyle de kalp yetersizliği hastalarında durum kötüleşebiliyor, damar hastalığı olanlarda göğüs ağrıları tetiklenebiliyor. Bu nedenle soğuk havaya çıkarken bere ile kafanızı korumayı asla ihmal etmeyin. Ayrıca rüzgar, yağmur ve kar yağışı soğuğu daha belirgin hissettirdiği için böyle havalarda ek tedbir almaya özen gösterin. Örneğin yağmurluk veya şemsiye kullanımı vücuttaki ısı kaybını azaltacaktır.

KAT KAT GİYİNMEYİN

Çok kalın giyinmek, lahana gibi elbiselerin üst üste giyinmesi, kış mevsiminde sıkça yapılan hatalardan biri. Kat kat giyinmek elbiseler arasında kalan hava da izolasyon görevi görüyor. Bunun sonucunda da erken dönemde terleme, soğuma ve üşümeyle sonlanıyor. Soğuk havalarda terletmeyen sentetik içlik üzerine ısıyı koruyacak yünlü bir elbise ve en dışa su geçirmez kaban ise önerilen giyinme şeklini oluşturuyor. Pamuklu iç giyim teri emeceği için önerilmiyor.

SEMT PAZARLARINA GİDİN

Günlük en az 5 porsiyon taze sebze ve meyve tüketimi hem damarları koruyor, hem de enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırıyor. Kalp sağlınızı korumak için semt pazarlarına gidin. En taze ve organik sebze ve meyveyi semt pazarlarında bulabilme imkanının yanında yapacağınız yürüyüş sayesinde günlük adım sayınızı arttırarak sağlığınıza katkı sağlamış olursunuz.

D VİTAMİNİ TESTİ YAPTIRIN

Soğuk mevsimin getirdiği diğer risk ise güneş ışınlarından az faydalanmak. Güneş ışınları D vitaminini vücutta aktif hale geçirmek için önemli. Ancak kış mevsiminde D vitamini düzeyinde azalma oluyor. Belirgin D vitamini eksikliği de kalp hastalıkları riskini 3 katına çıkarıyor. Bu nedenle kış mevsiminde D vitamini değerlerinize baktırın. Eğer D vitamini eksikliği varsa tedavinizi aksatmayın.

EGZERSİZ ALIŞKANLIĞINIZDAN VAZGEÇMEYİN 

Özellikle bahar ve yaz döneminde daha düzenli olarak yapılan egzersizler havanın soğumasıyla birlikte sıklıkla ihmal edilip, bırakılıyor. Oysa her gün düzenli yapılan egzersizin faydalı etkileri saymakla bitmiyor. Kan basıncında düşme, ritimde düzelme, kiloda azalma, nefesin açılması, şeker hastalığı riskinin azalması, vücut direncinin artması ve en önemlisi damar sağlığında düzelmeyle birlikte kalp krizi riskinin azalması, düzenli yapılan egzersizin olumlu etkilerinden sadece bazılarını oluşturuyor.

GRİBİN EVDE GEÇMESİNİ BEKLEMEYİN

Soğuk havalarda grip, solunum yolu enfeksiyonları ve bronşit vakalarında ciddi artış oluyor. Özellikle kalp yetersizliği bulunan kişilerde enfeksiyonlar ağır seyrediyor ve kalp yetersizliği kötüleşebiliyor. Bu nedenle kalp sorununuz varsa, özellikle ateşle seyreden solunum yolu enfeksiyonlarında sağlık kuruluşlarına başvurmanız çok önemli.

GÜCÜNÜZÜ AKILCI KULLANIN

Soğuk havalar beraberinde ek güç sarf etme gereğine yol açabiliyor. Ancak kalp sağlığınız için gücünüzü akılcı kullanmayı ihmal etmeyin. Çünkü kar temizleme, yolda kalan aracı itme, yağmura yakalanmamak için koşma gibi ek eforlar çarpıntı ve nefes darlığına yol açabiliyor, ritim bozukluğu ve kalp krizini tetikleyebiliyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.