Mutlu Evliliğin Altın Kuralları

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, güven duygusunun mutlu bir evliliğin anahtarı olduğunu vurguladı. “Güven duygusunu yitirmediğinizde evlilikte çözülemeyecek sorun yoktur” diyen Öztekin, uzun ve sağlıklı bir evlilik hayatı için çiftlere şu önerilerde bulundu…

1- Eşinizi önemsediğinizi ve sevdiğinizi hissettirin. Bunun için büyük şeylere gerek yok. Gün içinde yapacağınız iltifatlar, güzel sözler ona kendini özel hissettirecektir.

2- Eşinizi fark edin. Onun saçını boyadığını, zayıfladığını, sizin için yaptığı küçücük de olsa özel bir şeyi görün ve takdir edin.

3- İyi dinleyici olun. İyi evliliğin yolu iyi iletişimden geçer. Katılmasanız dahi onun ortaya koyduğu fikirlere saygı duyun ve sonuna kadar dinleyin. Söylemek istediğinizi dolaylı yollara sapmadan net bir şekilde ifade edin.

4- Birbirinizin en yakın arkadaşı olun. Evlilik sadece birlikte yaşamak değildir İhtiyacı olduğunda yanında olun. Unutmayın, aslında her biriniz, bir diğeri için oradasınız. Hiçbir şey bundan daha değerli olamaz.

5- Yenilikler yapın. Evliliğinizi monotonluktan kurtarmak için kaliteli zaman geçirmek önemli. Bunun için olanaklar arayın. Beklenmedik küçük sürprizler yapın. Ortak zevklerinize uygun paylaşımlar yapın.

6- Öfkelendiğinizde asla şiddete başvurmayın. Mola verin, ortamı terk edin, duş alın veya uyuyun. Çatışmalarınızı yıkıcı değil, yapıcı olarak ele alın. Kendinizi onun yerine koyun ve empati yapın. Eşinize verdiğini düşündüğünüz zararın aslında evliliğinize verdiğini unutmayın. Önemli olan anlaşmazlıkların varlığı değil, onları çözerken ilişkinizi en az yıpratacak yöntemi uygulamanızdır.

7- Birbirinize olan ilgisizliğinizin nedenini bulun. Kıskançlıklar, hep bir arada olma, maddi sorunlar, ilginin çocuklara kayması, evlilik sorumluluklarının ağır gelmesi ve gerçekçi olmayan beklentiler çiftlerin birbirine olan ilgisini azaltabilir.

8- Hayatınızı çocuklara göre değiştirip kısıtlamayın. Eşlerden biri çocuklara çok düşkün olursa, evliliğin dengesi bozulabilir.

9- Kendinize zaman ayırın. İlişkilerde bireylerin kendilerine zaman ayırması da oldukça önemli. Ancak birlikte ve ayrı ayrı geçireceğiniz zamanlar konusunda hem fikir olun.

10- Eşinizin ailesi ile ilişkisine müdahale etmeyin. Onları ziyaret etmesi, onlara vakit ayırması gerektiğinde anlayışlı olun. Ailelerinizin yanında birbirinizi eleştirmeyin, suçlamayın. Eşinizin ailesi ile ilgili sorunlar yaşadığınızı düşünüyorsanız ailesini suçlayıcı, hakaret edici bir dil kullanmadan bu sorunları eşinizle paylaşın. Sorunları birlikte çözmeye çalışın veya eşinizin çözmesine fırsat verin.

11- Aileniz ile evliliğiniz arasına sınır koyun. Kendi ailenizin evliliğinize müdahale etmesine, sizin adınıza karar almalarına izin vermeyin.

12- Eşinizin geçmişi ile ilgili konuları, hataları sürekli gündeme getirerek hayatını sorgulayıp evliliğinizi yıpratmayın.

13- Ruhsal ve bedensel sağlığınız konusunda konuşun. Yaşadığınız depresyon, bağımlılıklarınız; sigara, alkol, madde, kumar gibi sorunlarda dürüst olun. (Bu tür konuları evlilik öncesinde konuşmayı deneyin çünkü daha sonra öğrenildiğinde yıkıcı olabilir.)

14- Evliliğinizdeki sorunları çözmekte zorlandığınızda uzmanlara danışmaktan ve evlilik terapisi almaktan çekinmeyin. Eğer sorunlarınızı birlikte çözemeyeceğinize karar verirseniz, bir uzmandan destek almanızda fayda var.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.