Mutlu Aile Olma Eğitimi Veriliyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca, sağlıklı, mutlu ve sorun çözme becerisine sahip ailelerin oluşması için hayata geçirilen Aile Eğitim Programı kapsamında 570 bin 211 kişi eğitim aldı

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığınca, aile bireylerinin çağın gerektirdiği temel aile yaşam becerilerine yönelik bilgi, beceri ve tutumları kapsamlı olarak edinebilmeleri amacıyla başlatılan Aile Eğitim Programı (AEP) çerçevesinde, 570 bin 211 kişiye eğitim verildi.

Bakanlık tarafından aile bireylerinin karşılaştıkları sorunların en aza indirilebilmesi ve problemlerin aile odağında çözülmesine yönelik hazırlanan AEP kapsamında, ailelerin bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilerek yaşam kalitelerinin arttırılması amacıyla eğitimler sürüyor.

Programın materyal, müfredat çalışmaları ile içeriklerinin oluşturulması 2010'da tamamlandı ve 2012'de formatör eğitimi gerçekleştirildi. Eğitici eğitimlerinin sürdüğü program için 7 bin 672 kişi yetiştirildi.

BU SENE 16 BİN 693 KİŞİ EĞİTİM ALDI

9 bin 711 halk eğitimi ile 570 bin 211 kişinin katıldığı programdan, 2013'te 88 bin 80, 2014'te 220 bin 436, 2015'te 131 bin 945 vatandaş faydalandı. Geçen yıl 2 bin 150 halk eğitimi ile 113 bin 57 kişinin yer aldığı programa, bu sene de 338 halk eğitimi ile 16 bin 693 kişi katıldı.

Eğitim ve iletişim, hukuk, iktisat, medya ve sağlık alanlarında 26 modül ve 198 üniteden oluşan programda yeni modüller geliştirmeyi amaçlayan bakanlıkça, sorun çözme becerilerinin artırılarak yaşam kalitelerinin yükseltilmesi için pratik bilgilerin ailelere ulaştırılması hedefleniyor.

Eğitimler, bakanlık il müdürlükleri bünyesinde Sosyal Hizmet Merkezleri, Milli Eğitim Bakanlığı Halk Eğitim Merkezleri, sivil toplum kuruluşları, kültür merkezleri, kamu kurum ve kuruluşları, yükseköğretim kurumları, müftülükler, sağlık kuruluşları, psikolojik danışma ve terapi merkezleri ve yerel yönetimlere ait merkezlerde veriliyor.

Aile Eğitim Programının içeriklerine, "aep.gov.tr" internet sitesinden ulaşılabiliniyor, sesli ve görüntülü olarak uzaktan eğitim alınabiliniyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.