Kur'an Müzesi Ziyaretçi Rekoru Kırıyor

Suudi Arabistan'ın kutsal kenti Medine'de, iki yıl önce kurulan Kur'an-ı Kerim Müzesi'nin ziyaretçi sayısı 2 milyonu aştı.

Kur'an-ı Kerim tarihi ve 23 yıllık vahiy serüveninin yanı sıra birçok nadide el yazması Kur'an-ı Kerim'in sergilendiği müze ziyaretçilere ücretsiz hizmet veriyor.

AA muhabirine konuşan Kur'an-ı Kerim Müzesi Müdürü Dr. Hamza Musa Abdullah Adem, Hazreti Muhammed'in kabrinin de bulunduğu Mescid-i Nebevi'nin yanı başında kurulan müzeyle, yeni teknolojiler aracılığıyla Kur'an-ı Kerim'i Peygamber Efendimizin misafirlerine tanıtmayı amaçladıklarını söyledi.

Eylül 2015'te açılan müzeye ziyaret için yoğun talep yaşandığını belirten Adem, şu ana kadar 2 milyondan fazla kişinin müzeyi ziyaret ettiğini belirtti.

Adem, müzede Türkçenin de aralarında bulunduğu 13 farklı dilde rehberlik hizmeti sağlandığını ifade ederek, ziyaretçileri gruplar halinde ücretsiz gezdirdiklerini el yazması Kur'an-ı Kerimler, 150 yıllık hat tabloları ve Kur'an-ı Kerim'in 23 yıllık vahiy sürecini, taşıdığı mesajı misafirlere yeni teknolojiler kullanarak sunmaya çalıştıklarını dile getirdi.

Müzede 57 el yazması Kur'an-ı Kerim bulunuyor.

Afganistan'da 200 yıl önce Hattat Gulam Muhyiddin tarafından yazılan ve 154 kilogram ağırlığından dolayı 4 deve üzerine yüklenerek Medine'ye hediye olarak gönderilen dünyanın en büyük Kur'an-ı Kerim'inin yanı sıra müzede, yaşamı boyunca 106 adet mushaf yazan, 107'nciyi tamamlamadan hayatını kaybeden Hafız Osman'ın yazdığı Kur'an-ı Kerim sergileniyor.

Müzedeki 13 salonda toplamda 57 el yazması Kur'an-ı Kerim ziyaretçilerin ilgisine sunuluyor. Hicri 488 tarihinde Mağribi hattı ile Hattat Ali bin Muhammed el-Batliyus'un yazdığı mushaf müzedeki en eski el yazması eser olarak dikkati çekiyor.

Müze girişinde Osmanlı Sultanı 2'nci Abdulhamit dönemine ait bir Kabe örtüsü ile duvarlarda 150 yıl öncesine uzanan tarihi hat tabloları ve ince işçiliği ile dikkatleri çeken Osmanlı dönemine ait Kur'an-ı Kerim dolabı bulunuyor.

Mescid-i Nebevi'nin 5'inci kapısı yakınlarında bulunan müze, sabah 9.00 ila akşam 21.00 saatleri arasında ziyaretçilerini ağırlıyor.

Kaynak: Haber7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.